İstanbul'da Tarih ve Yıkım

İstanbul'un hayal-et yapıları, bir zamanlar yıkılmasaydı yerlerinde olacaktı, biz de yanlarından geçecek, içlerinde dolaşacaktık. Ülkede yakmak - yıkmak her zaman moda! Daha pazar günü yaşanılanlar hepimiz için her dem taze. Ben bugün size bir projeden bahsedeceğim, Hayal-et Yapılar aylardır süren bir proje.


İTÜ Mimarlık Fakültesi'den Prof. Dr. Turgut Saner danışmanlığında, mimarlar Cem Kozar ve Işıl Ünal'ın çalışmalarıyla gerekleştirilen proje, insanlarda yıkıma karşı bir duyarlılık oluşturmayı hedefliyor.
 

Proje, "Seçilen 12 yapı günümüze kadar gelseydi kent nasıl etkilenirdi?" sorusuyla başlıyor. Altı çizilmesi gereken sonuç ise: "Kentlerde yıkım her zaman gerçekleşen ve kaçınılmaz bir şey, ama yıkılanı unutmak kente yapılan en büyük ihanettir."

"Hayal-et Yapılar" projesinde, M.S. 430'da II. Thedosius tarafından yapılan Antiochos (Adalet) Sarayı, 6. yüzyılın ilk çeyreğinde yapılan Pollyeuktos Kilisesi, günümüzde parçalarına hala rastlanan Galata Surları, Fatih'te 1956'da yol yapımı nedeniyle yıkılan Çandarlı Hamamı, Sarayburnu'nda alt yapısı hala bulunan İncirli Köşk, yine yol genişletme çabalarından dolayı yıkılan Direklerarası, hiçbir kalıntısı bulunmayan Sadabad Sarayı, 1930'larda Taksim Gezi Parkı için yıkılan Taksim Topçu Kışlası, II. Mahmud zamanında yapılan Eski Çırağan Sarayı, 1934’te yanan Darülfünun, Yeşilköy'de bulunan Ayastefanos Anıtı ve 1980 sonrasında yıkılan Squibb İlaç Fabrikası bulunuyor.

Projenin sergisini  Taksim Cumhuriyet (Maksem) Müzesi'nde 29 Kasım-23 Aralık tarihleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Benim tavsiyem ise yukarıda adı geçen yapıların yerlerindeki yerleştirmeleri gezmek, projenin sitesinden bir plan çıkartıp, bunu kolaylıkla yapabilirsiniz. Ben şu ana kadar 4 yapının yerleştirmesini ziyaret edebildim. Şu ana kadar benim için en etkileyicisi her gün önünden geçtiğim Taksim Gezi Parkı'nın yerinde olan Taksim Topçu Kışlası'ydı. Bugün, yarın burada detaylı anlatmaya çalışacağım.

Son olarak söylemek istediğim şey, Tarih ve Yıkım / Hayalet Yapılar projesinin hedefi kesinlikle kaybolan İstanbul'a dair bir nostalji üretmek değil, tersine proje bugün ile ilgileniyor, çünkü bu yıkımlar bugün de devam ediyor, her an, yanıbaşımızda!

0 yorum :