Erken Kaybedenler

Bilenbilir, sıkı bir Behzat Ç. sevdalısıyım. Behzat Amirim, Pazar akşamlarını ve Ankara’yı bile sevdirdi bana, o derece. Lakin konumuz Behzat Ç. değil, yazarı Emrah Serbes’in Erken Kaybedenler öykü kitabı. Aylardır kelam edesim vardı, hatta bir yere de not etmiştim ama şimdiymiş zamanı.

Emrah Bey kardeşim,  “Romanlarımı çalışarak, bu kitabı ise ruhumla yazdım” diyor. Okura da bu öyle geçiyor ki, okuduktan sonraki bu 4-5 ay içersinde kime okuttuysam benimle aynı düşüncede. Arada dönüp dönüp okuyacağım bir öykü kitabım daha oldu ya, çok yaşa çok yaz: Emrah Serbes!

Cemil Meriç'ten "Acılar hatıralaşınca güzelleşir." alıntısıyla başlar sekiz öykülük “sır”larla bezeli Emrah Serbes güzellemesi. Sanırım kendisiyle aynı yaşlarda olduğumuzdan, öyküleri okurken öyle tanıdık cümleler, öyle tanıdık duygular yaşadım ki, bu da iyi bir yazar okumaktan öte bana sinemasal bir dünya yaşattı.

Ben kız çocuğuyken de erkek çocukların dünyasına hiç yabancı olmadım. Benden 3 yaş büyük bir ağbimin olması, onun erkek arkadaşları ve mızmız kız çocuklardan çok erkek çocuklarla arkadaşlık etmeyi sevdiğimden dolayı hep onların dünyasındaydım.

Evde anneannemin annesinin -ninemin- diktiği toplarla basketbol oynamak, ev futbolunda kaleciliğimin ününün tüm komşular tarafından bilinmesi(!), ilk aşkımın Red kit olması, plastik kovboylar ve kızılderili oyuncaklarla hayallere dalmanın keyfini büyüdükçe daha çok yaşadım diyebilirim.

Kitaptaki gibi, plastik kamyon – kova ikilemi gibi seçim yapma zorunlulukları, anneannenin 3 aylık zamanları ve akabinde faturaların ödenmesi, etrafın 80 sonrası zararlı kitaplar saçmalığı, mahalle ağbileri, komşuların kızları - oğulları, unutmanın ağırlığı, babasızlığın ketumluğu ve daha niceleri hep yaşadığım ayrıntılar...

Bu sekiz öyküden, ilki “Hayatta kalma sanatını çok iyi bilen” 84 yaşındaki anneanne ve torunun hikayesi: Anneannemin Son Ölümü, kitabın ortalarındaki Denizin Çağrısı ve son öyküsü olan Kimi Sevsem Çıkmazı dönüp dönüp okuduklarım. Öykülerden fazla ipucu vermek istemiyorum ama birkaç alıntı eklemezsem inanın eksik kalırdı... Alın ve hemen oturup okuyun derim, bakalım sizin dönüp dönüp okuduklarınız hangileri olacak?

Erken Kaybedenler... Yoldan çıkmış bir neslin manifestosu...

Denizin Çağrısı'dan:

"Unutmanın acısı ayrılığın acısından farklı. Ayrılık hüzne yakın, unutmak kasvete. Yani birini er geç unutmaya mahkûm olduğunu bilmenin kasvetinden bahsediyorum. Birini yavaş yavaş unuttuğunun bilincine vardığın anların sıkıntısından bahsediyorum. O kişinin parça parça silinip, alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum. Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum, sadece üzülüyorum, vasıfsız keder."


Anneannemin Son Ölümü'nden:

 "Sevgi budur, gözlerini kapadığında oradadır ve bir milyon sene sonra bir milyon insan arasında da görsen, ha işte o dersin.”

“Münakaşa edemeyecek kadar kırılmıştı kalbim.”

3 yorum :

Dinza dedi ki...

Uzun zamandır okuduğum en keyifli kitaptı Erken Kaybedenler. Bu 3 öyküye ek olarak "Üst Kattaki Terörist"i de çok beğendim ben. Elleri dert görmesin Emrah Serbes'in!

pelinpembesi dedi ki...

çok duyduğum ama elimdeki kitap yoğunluğundan daha alamadığım kitap..yine çok merak ettim.

euphrates dedi ki...

@Dinza Kesinlikle dert görmesin, eli işlesin. :)

@Buket İnce bir öykü kitabı, bence araya sıkıştırıp okumalısın, okuduktan sonra düşüncelerini merak ediyorum.