Hayatımızın resmidir!

Yaratıcı bir şekilde sevdiğimiz şeyleri yapmayı istemek hepimizin dileği. Çok şeye ilgi duymak: Farklı alanlarda bakış açınızın ve yeteneğinizin olması da bu dileği katmerliyor sanırım. Baskı altında bir şeyler yapmak -  yapamamak! Hayatınızdaki düsturlarınızdan ödün vermemek ilkesiyle; insanı zorlayıcı konuma getiren hayat kuralları sizi çevreliyor. Politika, sosyal yaşam, sanat, sağlık, iş hayatı, spor vs. hepsi zincirleme aynı şeyin aynı baskının altında: "kuralsızlık", "arkadan iş çevirme", "cep doldurma", "vicdansızlık", "midesizlik" ve "salağa yatma"
Sevgiden ve saygıdan yoksun, satıcı hayatlar ve ilkeler şu ara bir numara!


Ben Heine adlı sanatçıyla beni tanıştıran blogdaşa buradan teşekkürlerimi gönderiyorum.

6 yorum :

Blogger Bolat dedi ki...

Maalesef durum aynen böyledir, yavaş yavaş kayboluyoruz.

euphrates dedi ki...

Bolat, yapma sen bari o kadar umutsuz olma.

Sokrates'in Yeğeni dedi ki...

Çok haklısın Euphrates, şu içinde yaşadığımız zaman kadar ilginç bir zaman kaydetmemiştir tarih. Çok gereksiz yaşantıların prim yaptığı bir devirde yaşıyoruz.

Sağlıkla kal.

İki Kum Tanesi dedi ki...

Ne oldu bize ? Sinir bozucu cidden.

Dinza dedi ki...

Bu post'a nicedir birşey yazmak istiyorum da, elim gitmiyor bir türlü... O derin uykudan uyanmak istemediğim için mi, bir uyanırsam olacaklardan/kendimden korktuğum için mi emin değilim ama üzerine bir süre daha düşünmek istemiyorum sanırım.
Ayrıca, daha bir sürü sıfat ve eylem var hayatımızın tam da orta yerinde... Bu konulara girmesek mi acaba? :)

euphrates dedi ki...

Ruhumuzu başka şeylerle doyurmalı işte. Benim sergiler, festivaller, müzeler ne için sanki? Daha seninkiyle fotoğraf çekilecek unutmadım, unutturmam ona göre. ;)
Hadi yine iyisin bir şarkı daha söyleyeceğim yarın sana: Hicaz makamından... ;)