İstanbul Kültür Sanat Ajandanız İftiharla Sunar!

Son haftalarda gezilen görülen sergiler, sokaklar, gidilen konserler, izlenen oyunlar - filmler birikti de birikti. Biraz şu laptopun başına kendi zevklerim için oturamamaktan, en çok da bunun sonucunda doğan zamansızlıktan ötürü yazamadım aziz dostlarım. Elimde - fikrimde olanlardan şık bir potpuri yapıp sizlerle paylaşayım istedim lakin bu gece sadece bir sergiden bahsedebileceğim.


Mutluluk Fabrikaları

Ticari Yapılar Üzerine Bir Sergi
7 Şubat 2012 ‒ 17 Mart 2012
İstanbul / Feyziye Mektepleri Vakfı Galeri Işık - Teşvikiye

 Sergi Küratörü: Saitali Köknar
Sergi Koordinatörü: Pelin Derviş

Öncelikle 17 Mart'a kadar sergilenenbu sergiye iki kez gittiğimi söylemek istiyorum. Bir daha geçersem bir daha gireceğim, reklamında böylesi demeyin, gidince bana hak vereceksiniz eminim. Mutluluk Fabrikaları, VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi'nin sunduğu Bir Mimari sergi. En küçüğünden, en büyüğüne yoldan geçen herkesi etkileyebilecek ve yeni şeyler öğretip farkındalık yaratabilecek bir sergi. Emeği geçen tüm ekibin eline sağlık, Pelin Derviş'e de buradan yıldızlı bir selam ederim.


"Yaşadığımız çağ arzularımızın programlanıp yönlendirilebildiği, memnuniyet derecemizin nabzının tutulduğu, niyetlerimizin rakamlara vurulduğu, iç dünyalarımızın istatistiklere dönüştürülerek ölçülebilir olduğuna ikna olduğumuz bir çağ. Mutluluğu ölçebileceğimizi kabul ettiğimiz andan itibaren, mutluluğu yönetebileceğimiz fikrinin akla düşmemesi uzak bir ihtimal olurdu... Mutluluğun bu derece mal sahibi olmaya endekslendiği bir ortamda, artık alınıp satılabilir bir şeye dönüşmesi kaçınılmaz bir sonuç olabilir. Geriye, mutluluğun el değiştirdiği, planlandığı, yönlendirilip yönetildiği, üretilip dağıtıldığı mutluluk fabrikalarını ‒ofisleri, sergileme yapılarını, alışveriş merkezlerini‒ inşa etmek kalıyor. Peki, bu önermeler ne kadar gerçek? Sorgulamaya ticari yapıları oluşturan ilişkileri anlayarak, onlara biçim veren sebepleri inceleyerek başlayabiliriz. Belki bu sebepler ve ilişkiler üzerine düşünerek ticari yapıları ‒bu sefer yönlendirilmiş değil, kendimize has arzularımızla‒ biçimlendirip dönüştürebiliriz. Kendi ticari yapılarımızı üreterek, mutluluğumuza ve iç dünyalarımıza ilişkin yeniden söz sahibi olabiliriz."


Tüm sergi boyunca bu kartları kurcalabiliyorsunuz, her gün önünden geçtiğiniz yapılar hakkında sırlar bu kartlarda.


                                                                           Yatırım Değeri - Umut Tarlaları
İstanbul’da sanal bir arsadaki AVM, ofis ve konut projelerinin toplam getirilerinin kıyaslanabildiği bir karşılaştırma modeli.
Kamusallık - Dikkat Kaygan Zemin!
Alışveriş merkezleri, kapalı ofisler vs. çoğaldıkça, kendimizi rahatça ifade edebildiğimiz ve farklı olanlarla karşılaşabildiğimiz kamusal alanlar daralıyor mu? sorusunu soran bol oyunlu bir bölüm. Magnetlerle AVM'lerde kendi alanınızı yaratıp, bu magnetleri de sergi hatırası olarak alabilirsiniz. Ben AVM kapısına piknik yapan bir çift bile yerleştirmişim. :)
Anahtar Yapılar - İyi, Kötü, Çirkin
İMÇ, Perpa, İş Kuleleri, Galleria gibi binaların değerleri - ağırlığını görünce şaşıracaksınız!


Farklı meslek gruplarına ait kişilerin çalışma masalarının fotoğraflarının sergilendiği bölüm.
Mutluluk - Komşunun Tavuğu

Kim mutlu olmak istemez ki? Sorunun ardındaki tekinsizlik, mutluluk ölçütünün varlıklı olmakla ilişkilendiği bir çağda ve herkesin aynı oranda zenginleştiği durumda, mutluluk algısının değişmiyor olmasında yatıyor. Herkesin üstü açık arabalarda dolaştığı bir ülkede, üstü açık araba sahibi olmanın bir cazibesi kalmıyor. Günümüzde mutlu olmayı istemek, masumiyetini yitirip sahip olamayanlar için düzenlenmiş bir gösteriye dönüşüyor. 




Serginin mutluluk şekeri sizleri mutlu eder mi bilmem ama bu sergiye gitmezseniz mutsuz olursunuz, buraya da yazıyorum. :) Şaka bir yana, çocuğunuzu, eşinizi dostunuzu takın kolunuza bir uğrayın, son gün 17 Mart. Yaşadığınız şehri bir de bu yönleriyle görün. Sergi hakkında geniş bilgi de burada sizi bekliyor.

6 yorum :

Blogger Bolat dedi ki...

Güzel şeyler yazıyorsun, kıskandım :)

euphrates dedi ki...

Sen beni asıl gençliğimde görecektin Bolat. ;) Aman efenim mübalağanıza latife ediyorum sadece.

İki Kum Tanesi dedi ki...

İstanbul'da olmadığım için sergiyi göremeyeceğim ama sayende epey bilgi sahibi oldum . Hatta görmüş kadar oldum sağol. Sonra naptım .Gittim kendime sütlü bonbon şekeri aldım.

* post'u okuyalı çok oldu da mesajı yeni yazabildim. :)
*Robot olmadığınızı kanıtlayın diyor ya kelime doğrulamada, çok gülüyorum :)

euphrates dedi ki...

Mutluluk Şekeri! süpersin Füsun. Beni de yorumunla mutlu ettin çok, zaten tek amacım gidemeyenleri göremeyenleri bilgilendirmek burada. Yazılar, görülen yerler - sergiler zihinde birikiyor lakin yazacak zaman yok. En kısa zamamanda umarım. ;) Sevgiler.

(...) dedi ki...

vakit buldukça..ara ara sayfanıza düşüyorum..umarım iyisinizdir.


sevgimle çokça


murat

euphrates dedi ki...

Hoşgeldin Murat,
Ne güzel yaptın da ses ettin. Benim de sesim gelmiştim umarım. Güneşli perşembeler...