tag:blogger.com,1999:blog-28809156652184928582024-03-06T03:44:07.976+03:00İstanbul Gezentisieuphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.comBlogger214125tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-32736662259144332502019-05-14T12:29:00.002+03:002019-05-14T12:30:12.629+03:00Hey, burada birileri var mı?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Kulağımda <a href="https://www.youtube.com/watch?v=skckAbpDCYo" target="_blank">Laura Marling</a> 'in sesi, ne zamandır uğramadığım emektar blogumdayım. En son yazdığımdan beri de neredeyse 20 ay geçmiş. Bu sürede biraz Almanca öğrendim, sınavlara girdim, biraz spor yaptım, biraz hafifledim, atıl durumdaki İngilizcemi yeşerttim. Sonra Frankfurt'u sevdim, sokaklarını arşınladım, müzelerinde nefes aldım. Fotoğraflar çektim, son zamanlarda da en çok yemek fotoğrafları, yediklerimi kaydettiğim <a href="https://www.instagram.com/kemiklerimbiraziridir/" target="_blank">kemiklerimbiraziridir</a> adında bir Instagram hesabı açtım. O hesap sayesinde harika insanlarla tanıştım, tanışmaya da devam ediyorum. Arada uzun uzun yazmalarımı özlüyorum, okuduğum kitabı yazmak, gördüğüm bir duvardaki çatlağı anlatmak istiyorum ama sonra geçiyor. Geçmeyince yine gelir yazarım olur mu?</div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKTNfeuDr1GXaJhHrgmLs9y5HNCzoSiZQy7broBGCclgFtj_HKS5ASEkEM6piixJ_eaqOjgrs6s36R88P5_lL9i5Y1JqPueEfZMrJctbCg0svLQsWoUQSrACRVKHb-MOuEDp5WrLT7tw/s1600/IMG_0449.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="1600" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKTNfeuDr1GXaJhHrgmLs9y5HNCzoSiZQy7broBGCclgFtj_HKS5ASEkEM6piixJ_eaqOjgrs6s36R88P5_lL9i5Y1JqPueEfZMrJctbCg0svLQsWoUQSrACRVKHb-MOuEDp5WrLT7tw/s400/IMG_0449.JPG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Main nehri kenarında baharı bekleyen gençler<br />
<br /></td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg737TmZzQ-bH9cKi6OpkUTheaPpktF5NVtVSL65JV1OowtFhLJXr_T0GtsuX-kVY8Ps9Lqb97mPy4P1bLF_kj8OVXN-rSk7KX-BGeZCHg53Pz5TVN_0ZEQP2EdegiZksDeKx6vB-3lfw/s1600/IMG_9561.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1600" data-original-width="1150" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg737TmZzQ-bH9cKi6OpkUTheaPpktF5NVtVSL65JV1OowtFhLJXr_T0GtsuX-kVY8Ps9Lqb97mPy4P1bLF_kj8OVXN-rSk7KX-BGeZCHg53Pz5TVN_0ZEQP2EdegiZksDeKx6vB-3lfw/s400/IMG_9561.jpg" width="287" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Duvarda asılı umutlar</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhO-AfnLFmeukrsicKliWAfVI6Mo_b7-3M4crBZGgA5OHW3iAtNFexZ0czRzXIV62xHcoyXUwAFodjk6LwUv3ssXY43Omb9nGKgTFQs0x8WZDzoHQ1E832eSoH17oFFMN1IfJwQ0SvbvA/s1600/IMG_6982.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1548" data-original-width="1080" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhO-AfnLFmeukrsicKliWAfVI6Mo_b7-3M4crBZGgA5OHW3iAtNFexZ0czRzXIV62xHcoyXUwAFodjk6LwUv3ssXY43Omb9nGKgTFQs0x8WZDzoHQ1E832eSoH17oFFMN1IfJwQ0SvbvA/s400/IMG_6982.jpg" width="278" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sonbahar güzeli</td></tr>
</tbody></table>
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com0Frankfurt, Almanya50.1109221 8.682126700000026249.7851336 8.0366797000000254 50.436710600000005 9.3275737000000269tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-27361471934282958852017-08-19T10:35:00.001+03:002017-08-19T11:26:52.040+03:003 Yıl Aradan Sonra: Merhaba"Merhaba"nın Farsça anlamını ilk öğrendiğimde çok etkilemişti: "Benden size zarar gelmez"<br />
Bu satırları okuyan ey dost, merhaba!<br />
<br />
Takriben 3 yıl önce yazdıktan sonra niye yazmadın demezler mi, derler tabii (Ben hep dedim.) Geçen gün sosyal medya hesaplarımdan paylaştığım gibi, blog yazmayı, aslında yazmayı öyle özlemişim ki. İstanbul'da ara ara yoklayan bu duygu kaostan, ofis hayatından uzaktan olduğum, yeni şeyler keşfettiğim şu günlerde iyiden iyiye depreşti.<br />
<br />
Eskiler bilir, İstanbul daha İstanbul, sinema salonlarımız hala bildiğimiz yerinde, tiyatro sahnelerimiz daha çokken epey yazardım. Sonra İstanbul değişti, tam Wordpress'e dönüştüreyim derken dijital dünya sosyal medyaya kaydı ve blog yazmak külfet geldi. Hoş bunda "esnek" çalışma şartlarımız da etkiliydi ama elbet yazılabilirdi. Yazacaktım ama yeni bir platform mu derken, sizin de yorumlarınızı da arkama alarak, eskiler iyidir dedim ve İstanbul Gezentisi'nin tozunu almaya geldim...<br />
<br />
Az önce düşündüm de, ne çok şey olmuş geçen bu yıllarda. Birini yazsam, diğeri eksik kalır... İş değiştirdim, sektörün başka cephesinde, başka başka şeyler öğrendim. Bildiklerimi unuttum, unuttuklarımı yeniden öğrendim. Çok yoğun, hayatımın belki de mesleki anlamda duygu durumu en kaotik olduğu devri kapadım. Hayatıma harika insanlar girdi, dostlarım & kardeşlerim çoğaldı. Ne mutlu, pek çok mutlu...<br />
<br />
Bu süre zarfında daha az okuyabilsem de, gönlümü titreten muhteşem öyküler, romanlar okudum. Eh, idare edenleri unuttum gitti bile... Filmler izledim, izleyemedim. Hele geçen yıl festivale doğru düzgün gidemedim. Yıllık izninden bile kullanıp 40-50 filmi izleyen ben bile, Beyoğlu'ndan, sinema salonlarından ürken biri olmuştum, iş yaşantısı da bu ürkekliği belki de zamansızlıkla kamçıladı. Sergiler gezdim, gezemedim. (Çatalhöyük hala aklımdasın!)<br />
<br />
Yeni yerler gördüm, yeni ülkeler keşfettim. Daha uzak coğrafyaları da görme arzusuyla doldum, taştım. Hepimiz gibi arada sağlığımı kaybettin, sonra tekrar buldum. Çok üzüldüm, çok çok sevindim. Ağladım, güldüm ve geçti günler. Ağaçlar tomurcuklandı, yapraklar yeşillendi, yapraklar döküldü ve yine geçti günler... Vedalar ettim: en güzeli de sigaraya!<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkhrjZeWqVvRB4X_oVMSkTy36REtyO1AFhilhIc9Gtrkr6tfre7ds4cUGuapOYWb5KvB7goEBGXHmdrl9ODjENfiGmfpEe-CH6SHXoxk8mzZPw2fUbqg0r70PnKRhDsf9mjZ3zBvME4g/s1600/istanbul_gezentisi_frankfurt.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="562" data-original-width="748" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkhrjZeWqVvRB4X_oVMSkTy36REtyO1AFhilhIc9Gtrkr6tfre7ds4cUGuapOYWb5KvB7goEBGXHmdrl9ODjENfiGmfpEe-CH6SHXoxk8mzZPw2fUbqg0r70PnKRhDsf9mjZ3zBvME4g/s400/istanbul_gezentisi_frankfurt.JPG" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
Şimdilerde ise, yol arkadaşımla yeni bir ülkede yaşamımızı devam ettiriyoruz. Yeni ülkeye adapte olmak, yeni bir dil, yeni bir düzen derken gün öyle dolu dolu geçiyor ki, her gün yepyeni şeyler öğreniyorum. Ah bir de sevdiklerine hasret olmasa...<br />
<br />
Ben buraya geleli 3 hafta olmuş, dün akşam hesapladım da, kabaca 260 km. yürümüşüm. Dün 2 kişinin yol sorması ondan herhalde. Kıssadan hisse, hep dediğim gibi yürümeye övgüler yetmez: Yalnızsan kendini, yalnız değilsen yanındakini, yenisiysen de şehri/ülkeyi tanırsın.<br />
<br />
Yürüyünüz!euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-78482871233545392532014-10-02T15:37:00.000+03:002014-10-02T15:42:35.487+03:00Kıskanıyorum!Yazının başlığı neden böyle ben de tam bilemiyorum, sanırım ben yazarken hep beraber öğreneceğiz. Dün gece bir ecnebi sanat sitesinde Sophie'nin fotoğraflarını, kurguladığı projeyi gördüm.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7VPLREG6R0GK8PbdT0qbbR2n_sV8RIUtyLWYwyk949w_ebzD7NoI4Mp4zLhCozylBLAtp0DgsGO06fXQYS98M4t8iE5TLz4VbDxpKiHXGcwJVOtXTsRofxdkP5FUc1Sk5G8V-zZvWnA/s1600/istanbul_gezentisi_Paris+(7).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7VPLREG6R0GK8PbdT0qbbR2n_sV8RIUtyLWYwyk949w_ebzD7NoI4Mp4zLhCozylBLAtp0DgsGO06fXQYS98M4t8iE5TLz4VbDxpKiHXGcwJVOtXTsRofxdkP5FUc1Sk5G8V-zZvWnA/s1600/istanbul_gezentisi_Paris+(7).jpg" height="281" width="400" /></a></div>
<br />
Bu tip projelerin bizim ülkemizde pek olamaması gibi durumlar sonucunda, hislerim beğenme, etkilenme, imrenme ve üstüne kıskançlık duyguları arasında raks etti. Geçenlerde bir arkadaşımla kıskançlık üzerine konuşurken, "Aaa ama senin kıskançlık damarların alınmış galiba" dediği cümle aklıma geldi de.. Evet, ben de kıskanıyormuşum! Sevgili, arkadaş, ebeveyn vs. değil, benim kıskançlığım şehirleri, ülkeleri, yeşili, ağacı, antik kenti, müzeyi kapsıyor. Bu kıskançlık, hani benim topraklarımda niye böyle değil, niye benim yaşadığım kültürde değeri beş para etmez kültür, sanat, insanlık diye. Kıskançlığımı bir kenara bırakayım da, Sophie'ye döneyim.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpjpvrnR60dqcFB4qXfDzkuAsOXbwelqUvuDfEUb89wCqDbywAg-iNPhPA9hdu-umORsfLNxk6bqvFTxR4Rbp1gHSJii4F8aAOSWquVTkivvYP9674PBWGADuIuxpqYweZ_s7ZkR544A/s1600/istanbul_gezentisi_Paris+(1).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpjpvrnR60dqcFB4qXfDzkuAsOXbwelqUvuDfEUb89wCqDbywAg-iNPhPA9hdu-umORsfLNxk6bqvFTxR4Rbp1gHSJii4F8aAOSWquVTkivvYP9674PBWGADuIuxpqYweZ_s7ZkR544A/s1600/istanbul_gezentisi_Paris+(1).jpg" height="400" width="400" /></a></div>
<br />
Sophie, Paris'te çalışan Fransız bir fotoğrafçı. 2010 yılından bu yana, enteresan durumlar yaratmak için Paris sokaklarına hayvan portreleri yapıştırarak, vahşi doğayı sokağa taşıyor. Fil, baykuş, karga, zürafa, panter gibi hayvanları Paris duvarlarında görenler yaşam ve sanat arasında şaşkınlıkla gidip geliyor olmalı. Aslında Sophie temel bir soru soruyor: Bizim toplumumuzda hayvanların yeri nedir? Projenin <a href="https://www.youtube.com/watch?v=nHY0Ysg--JY#t=14" target="_blank">videosunu</a><span style="text-align: center;"> da</span> izlemenizi de tavsiye ederim.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh13gWplyWMdhTkqx9SOEQA3ZTw1CuMmlnb9LFEntnNz1lwBKIl1S811W0plcPBZs9Nprgn2ev-fDjfjlhEpkX81k_SyeswgZUvUQf9I7DrZL2KodbpjlIUDDf2Cqm5xgOMSwpTmfBChQ/s1600/istanbul_gezentisi_Paris+(5).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh13gWplyWMdhTkqx9SOEQA3ZTw1CuMmlnb9LFEntnNz1lwBKIl1S811W0plcPBZs9Nprgn2ev-fDjfjlhEpkX81k_SyeswgZUvUQf9I7DrZL2KodbpjlIUDDf2Cqm5xgOMSwpTmfBChQ/s1600/istanbul_gezentisi_Paris+(5).jpg" height="266" width="400" /></a></div>
<br />
Hayvanlar, artık pek insanların "inşa ettiği" şehirlere geri gelmez ama biz en azından onların yok ola ola yaşamaya çalıştığı alanlara da tecavüz etmesek ve dünyada yaşayan tek canlının Homo sapiens sapiens olmadığının farkına varsak...<br />
<br />
4 Ekim Hayvanları Koruma Günü'ne de sayılı günler kala, üstüne de aynı günün malum bayram da olmasıyla tüm Homo sapiens sapiens ailesine iyi dilekler, farkındalık ve akıl fikir diliyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4w_zT5p1xmW9NlxHu_i4Dat9DmpSP0aKtbGKqTFKJb-9MJcorSNa68nxzrxg6kS_mTkMIXA662vDY0cquZyCldKSnB-w1fu20uTcqZ3cRXdNFp75GJOf9I874ZZ317X_JMeuvLm3XsQ/s1600/istanbul_gezentisi_Paris+(6).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4w_zT5p1xmW9NlxHu_i4Dat9DmpSP0aKtbGKqTFKJb-9MJcorSNa68nxzrxg6kS_mTkMIXA662vDY0cquZyCldKSnB-w1fu20uTcqZ3cRXdNFp75GJOf9I874ZZ317X_JMeuvLm3XsQ/s1600/istanbul_gezentisi_Paris+(6).jpg" height="320" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-53909033870757716852014-09-23T00:05:00.003+03:002014-09-23T00:10:40.080+03:00Filmekimi 2014 TavsiyeleriFilmekimi 2014 programı belli oldu. Yine bu yıl, merakla beklenen filmleri ilk kez izleme şansına kavuşuyoruz. Benim Filmekimi 2014 kaçırılmayacak 10 film listemde şeklini aldı, zaman mefhumunu hiçe sayarak kısaca yazıyorum. Dileyen filmlerin ismine bir tıkla Filmekimi sitesine koşabilir.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpwqiSD-YIhNp5g7I9iOB9QbCn_eq0GmNFiqOyHyjZl3AeoHZ-MYE8LkiECL_msIlr_QIDyneMpJXUirChntm8INsktlJrIIdL0Rgbyb5Q4q1wU0dRM7SdRZYt7lgjL3clZD2DJ_0abA/s1600/Mr.Turner_istanbulgezentisi.com.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgpwqiSD-YIhNp5g7I9iOB9QbCn_eq0GmNFiqOyHyjZl3AeoHZ-MYE8LkiECL_msIlr_QIDyneMpJXUirChntm8INsktlJrIIdL0Rgbyb5Q4q1wU0dRM7SdRZYt7lgjL3clZD2DJ_0abA/s1600/Mr.Turner_istanbulgezentisi.com.jpg" height="300" width="400" /></a></div>
<br />
<ol>
<li><a href="http://filmekimi.iksv.org/tr/cocukluk" target="_blank">Boyhood</a> (Konusu, çekim aşamalarıyla yılın en beklenen filmi.)</li>
<li><a href="http://filmekimi.iksv.org/tr/beyaz-tanri" target="_blank">White God</a> (Cannes - Belirli Bir Bakış ödüllü, ismiyle ve metaforlarıyla merak uyandırıcı.)</li>
<li><a href="http://filmekimi.iksv.org/tr/whiplash-1" target="_blank">Whiplash</a> (Sundance'da ödülü kapan, pek sevdiğim J.K. Simmons'ın harikalar yarattığı söylenen film.)</li>
<li><a href="http://filmekimi.iksv.org/tr/leviathan" target="_blank">Leviathan </a>(Bir Andrey Zvyagintsev filmi, filmim ödüllerini saymıyorum bile..)</li>
<li><a href="http://filmekimi.iksv.org/tr/bay-turner" target="_blank">Mr. Turner</a> (Yönetmen Mike Leigh, İngiliz ressamı Turner'ı da Timothy Spal canlandırıyor.)</li>
<li><a href="http://filmekimi.iksv.org/tr/iki-gun-bir-gece" target="_blank">Two Days, One Night</a> (Yönetmeni Dardenne Kardeşler’i severiz.)</li>
<li><a href="http://filmekimi.iksv.org/tr/insanlari-seyreden-guvercin" target="_blank">A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence</a> (Biri absürd mü dedi? Roy Andersson filmi var da izlenmez mi?)</li>
<li><a href="http://filmekimi.iksv.org/tr/turist" target="_blank">Turist</a> (İsveç sinemasına vurgunsam...)</li>
<li><a href="http://filmekimi.iksv.org/tr/ozgurluk-dansi" target="_blank">Jimmy's Hall</a> (Ken Loach bakış açısını severim, hele de içinde dans varsa daha da tutkulu olacağa benzer.)</li>
<li><a href="http://filmekimi.iksv.org/tr/kirli-para" target="_blank">The Drop</a> (James Gandolfini’nin anısına saygıyla..)</li>
</ol>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLpm8q6yTbvCbCkWAetb_H-XV1UMLKfQCP7MJVlHL8ILM2DLFl9z-_zHtELE5u1yZrhdjC8OFUDtZAqamwnssHbdEvvbTcMdSMARTi6_trlHmQMGBIVxn2GCLGFMZjeo7uhPcD_GjTFA/s1600/Boyhood_istanbulgezentisi.com.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiLpm8q6yTbvCbCkWAetb_H-XV1UMLKfQCP7MJVlHL8ILM2DLFl9z-_zHtELE5u1yZrhdjC8OFUDtZAqamwnssHbdEvvbTcMdSMARTi6_trlHmQMGBIVxn2GCLGFMZjeo7uhPcD_GjTFA/s1600/Boyhood_istanbulgezentisi.com.jpg" height="320" width="226" /></a></div>
<br />
Festivali kaçırırsanız çok üzülmeyin, yıldızlı filmlerin çoğu genelde olduğu gibi vizyon bulacak. Ve evet listemde Dolan'ın filmi Mommy yok :)<br />
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-8865332592871177142014-09-19T17:08:00.001+03:002014-09-19T17:10:03.880+03:00Sonbahara GüzellemeBildim bileli sonbahar benim mevsimim olmuştur. Okul zilinin çalmasını heyecanla beklemiş küçük kız çocuğuna da bu yakışır zaten. Okulların açılmasının yanı sıra, özlenen okul arkadaşlarıyla tekrar buluşmak, sezonu açacak tiyatrolardan annemin alacağı biletleri beklemek, e tabii mandalinaların da sebze & meyve halinde yerini bulacak olmasının da bu sevinçte payları büyüktü...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtQo2XuIqUtOSRdl5QeEjIU3Cn37byzSO2285vifwAuYIDoNTXWEJKA2xvRxJ6RjGYD6csO2dn5BcBZwu7oh3HE0qP44hGXz_Fz25g8NKv-09btkuglW4gKPOOqs9Nrc1Izu8CM8H9bA/s1600/istanbul_gezentisi_yedigoller.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtQo2XuIqUtOSRdl5QeEjIU3Cn37byzSO2285vifwAuYIDoNTXWEJKA2xvRxJ6RjGYD6csO2dn5BcBZwu7oh3HE0qP44hGXz_Fz25g8NKv-09btkuglW4gKPOOqs9Nrc1Izu8CM8H9bA/s1600/istanbul_gezentisi_yedigoller.jpg" height="400" width="265" /></a></div>
<br />
Mevsim yine oldu sonbahar, yine içimde o yaşlar kadar olmasa da umutlu sevinç tohumları. Tamam, bunun İtalya tatilinden (İtalya'yı ayrıca yazacağım) yeni dönmemin de etkisi olabilir ama yaprakların bile renginden belli işte sonbaharın güzelliği...<br />
<br />
Herkesin mevsimi kendine tabii ama benim sonbaharım; kültür-sanat sezonunun açılması, trekking / kamp rotaları, yeni göreceğim memleketler, Filmekimi filmleri, Bach günleri, okumayı bekleyen kitaplar, yazmak istediğim İstanbul gezentisi yazılarıyla dolu olacak gibi. (Tamam son maddede pek başarılı değilim...)<br />
<br />
Uyanışın, hesaplaşmanın, hüznün, yaratıcılığın, başlangıca gebe sonların mevsimine güzellemeler yetmez elbet ama son olarak şiirin de mevsimi sonbahar derim ve sözü sevdiğim şairlere bırakırım.<br />
<br />
"...Ben hangi kelimeye açsam ağzımı<br />
Ben hangi kelimeyi nereye koysam<br />
Bir sonbahar konaklar sesimde."<br />
<br />
<b>Birhan Keskin</b><br />
<br />
<br />
"...Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak<br />
Toprak ve insan kokularıyla,<br />
Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için<br />
Başımı alıp gideceğim."<br />
<br />
<b>Turgut Uyar</b><br />
<b><br /></b>euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-69810024203553567512014-08-02T14:18:00.001+03:002014-08-02T14:22:20.716+03:00Hepsi bu...Datça, ne güzeldir şimdi...<br />
<br />
"Bazen rüzgarın saçımı dağıtmasına, yağmurun
yüzümü ıslatmasına, birilerinin kalbimi kırmasına izin veririm. Sonra;
saçımı toplarım, şemsiyemi açarım, kalbimi kapatırım. Hepsi bu." Can
Yücel<br />
euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-76452225001905860272014-06-28T12:26:00.001+03:002014-06-28T12:26:50.474+03:00Bir Hişt Sesi Gelmedi mi Fena...<div class="spot">
Sevdiğim adamlar, şu hayatta en çok sevdiğim yazarları ve dostlarımı kıskandı. Oysa bilselerdi onlar olmasa ben olmazdım... </div>
<div class="spot">
<br /></div>
<div class="spot">
Sait Faik ve Burgazada, blogdaki birkaç yazımı okuyanların bile anlayabileceği gibi kıymetlimdir. 7-8 yaşlarında tanıştığım ve hala okurken o yaşlardaki heyecanımı hissettiren büyük bir edebiyatçıdır kendisi, ama aslolan insandır, dürüsttür, önce de kendisine.</div>
<div class="spot">
<br /></div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyWgeoe6j-pFIU2pg7Dq8TJO_V6YDyO1QL47FzQlBom91gEXHtsahwHhfaThM2hYmje78l2PZEVALl38k4LqS3S-M2wlDlc7CBV_ubOmF_m3raUW_1r6iHa09eBFqUN6-GpLH3PwXefA/s1600/saitfaik_burgazada_muze_istanbulgezentisi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyWgeoe6j-pFIU2pg7Dq8TJO_V6YDyO1QL47FzQlBom91gEXHtsahwHhfaThM2hYmje78l2PZEVALl38k4LqS3S-M2wlDlc7CBV_ubOmF_m3raUW_1r6iHa09eBFqUN6-GpLH3PwXefA/s1600/saitfaik_burgazada_muze_istanbulgezentisi.JPG" height="235" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">En sevdiğim fotoğraflarından biri, müzenin bir odasının duvarında...</td></tr>
</tbody></table>
<div class="spot">
<br /></div>
<div class="spot">
Dün 5-6 aylık ayrılıktan sonra yine oradaydım, evine uğradım, ufak da olsa konservasyonuna elimin değdiği, yüreğimin değdiği masasında bir saygı duruşu yaptım, sonra çatı katındakı ayrılan bölümde mektubumu yazdım, bahçesindeki ağaçlardan olgunlaşmış armutlardan yedim, içimden hikayelerini okuyup, ıslık çaldım... Sonra bir "Hişt hişt" duydum; sonra öteden bir daha, bir o yandan, bir bu yandan hişt hişt... Gökyüzünden, saçlarımdan, ağaçtan, kargadan, begonvilden, taşlar arasından fırlayan ottan. Sonra dedim ki, eve gidince hep beraber okuyalım bu güzel öyküsünü...</div>
<div class="spot">
<br /></div>
<h4 class="spot">
<b>Hişt Hişt </b></h4>
<div class="spot">
</div>
<div class="spot">
"Yürüyordum. Yürüdükçe de açılıyordum. Evden kızgın
çıkmıştım. Belki de tıraş bıçağına sinirlenmiştim. Olur, olur! Mutlak
traş bıçağına sinirlenmiş olacağım.</div>
Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz
olması, pekala bir meseledir. Kim demiş mesele değildir, diye?
Budalalık! Ya yağmur yağsaydı? Ya otların yeşili mor, ya denizin mavisi
kırmızı olsaydı? Olsaydı o zaman mesele olurdu, işte.<br />
Çikolata renginde bir yaprak, çağla bademi renkli bir keçi gördüm. Birisi arkamdan:<br />
-Hişt,dedi.<br />
Dönüp baktım. Yolun kenarındaki daha boyunu posunu almamış taze
devedikenleriyle karabaşlar erik lezzetinde bana baktılar. Dişlerim
kamaştı. Yolda kimsecikler yoktu. Bir evin damını, uzakta uçan bir iki
kuşu, yaprakların arasından denizi gördüm. Yoluma devam ederken:<br />
-Hişt hişt, dedi.<br />
Dönüp bakmak istedim. Belki de çok istediğim için dönüp bakamadım.
Olabilir. Gökten bir kuş hişt hişt ederek geçmiştir. Arkamdan yılan,
tosbağa, bir kirpi geçmiştir. Bir böcek vardır belki hişt hişt diyen.<br />
Hişt! dedi yine.<br />
Bu sefer belki de isteksizlikten dönüp baktım çalıların arasına birisi saklanıyormuş gibi geldi bana.<br />
Yolun kenarına oturdum. Az ötemde bir eşek otluyor. Onun da rengi
çağla bademi, ağzı, dişleri, kulakları boynu ne güzel. Otluyor. Otları
adeta çatırdata çatırdata yiyor. Belki de bu çıtırtılı, çatırtılı sesi <q>hişt hişt</q> diye duymuşumdur. Eşeğin ot koparışının sesinden apayrı bir ses:<br />
- Hişt hişt hişt, dedi.<br />
Hani bazı kulağımızın dibinde çok tanıdığımız bir ses isminizi
çağırıverir. Olur değil mi? Pek enderdir. Belki de kendi kafanızın
içinden sizin sevdiğiniz, hatırladığınız bir ses, ses olmadan sizi
çağırmıştır. Olabilir.<br />
Birdenbire güneşi, buluta benzemez garip ve sarı bir sis kapladı. Bir
kirli el, çağla bademi eşeğin sırtından bir kumaş çekip aldı. Her
zamanki kül rengi, yer yer havı dökülmüş eski mantosunu giydirdi eşeğe.<br />
Yola indim. İstediği kadar hişt desin. İsterse sahici sulu bir dost
olsun. İsterse kimseler olmasın, kendi kendime kulağıma hişt hişt diyen
bir divane olayım, ben, aldırmayacağım.<br />
Belki bir kuştur. Belki tosbağadır. Belki bir kirpidir. Belki de
yakın denizden seslenen bir balık, bir canavardır. Karabataktır.
Mihalaki kuşudur.<br />
İyisi mi ben kendim hişt hişt derim. O zaman tamamı tamamına pek hişt
hişt seslenişine benzemeyen, benzemesin diye uğraştığım bir
mırıldanmadır, tutturdum.<br />
Birdenbire, önümde bir adamla bir kadın gördüm. Kalpazankaya yolunu
sordular. Üstündesiniz dedim. Sanki yol hareket etti. Yürümediler. İki
adımda benden uzaklaştılar. Koyunların arasına yüzükoyun uzanmış papazın
oğlunu gördüm. Yüzünden aptal, çilli horoza benzer bir mahluk kalktı.
Ağzının salyasını sildi. Kuzuyu bacaklarından tuttu. Kuzu ile yere
yıkıldı. Kuzuyu burnundan öptü. Papazın oğlu çirkin, aptal, otuzbirli
bir yüzle baktı. Şimdi bir çiçek tarlasında idim. Bana hişt hişt diyen
mutlak bir kuştu. Vardır böyle kuşlar. Cık cık demezler de hişt hişt
derler. Kuştu kuş.<br />
Bir adam yer belliyordu. Belin demirine basıyor, kırmızıya çalan bir toprak altını, üste aktarıyordu.<br />
- Merhaba hemşerim, dedi.<br />
- Ooo! Merhaba! Dedim.<br />
Tekrar işine daldı. Hişt hişt, dedim. Aldırmadı. Bir daha hişt, dedim. Yine aldırmadı. Hızlı hızlı hişt hişt hişt!<br />
-Buyur beğim, dedi.<br />
-Bir şey söylemedim, dedim.<br />
Küçük parmağını kulağına soktu. Kaşıdı. Çıkarıp parmağına baktı. Belin sapına siler gibi yaptı.<br />
- Hişt hişt, dedim.<br />
Yüzünü göğe kaldırdı. Kuşlara baktı. Denize baktı. Dönüp şüphe ile bana baktı.<br />
- Bu sene enginarlar nasıl? Dedim.<br />
- İyi değil, dedi.<br />
- Baklayı ne zaman keseceksin?<br />
- Daha ister, dedi.<br />
Nefes alır gibi <q>hişt</q> dedim.<br />
Yine şüphe ile denize, şüphe ile göğe, şüphe ile bana baktı.<br />
- Kuşlar olmalı, dedim.<br />
- Benim de kulağıma bir hışırtı gelir amma, dedi, ne taraftan gelir? Zati bu sırada şu kulağım ağırlaştı.<br />
- Bir yıkatmalı, dedim, benim de geçenlerde ağırlaşmıştı…<br />
- Yıkattın mı?<br />
- Yıkatmadım, hacet kalmadı, doktora gittim. Alıverdi; pislikmiş.<br />
- Çocuklar nasıl? diye sordum.<br />
- İyiler, dedi. Dokuzdu sekiz kaldı. Biliyorsun dokuzuncusunun macerasını ya…<br />
- Sus, sus, dedim. Yürekler acısı. Haydi allahaısmarladık!<br />
- Haydi güle güle.<br />
Biraz uzaklaşınca:<br />
- Hişt hişt.<br />
Bu sefer yakaladım. Bahçıvandı. Oydu oydu.<br />
- Hadi hadi yakaladım bu sefer seni, dedim.<br />
- Yok vallahi, dedi, vallahi daha kesmedim bakla, senden ne diye saklayayım, parasıyla değil mi?<br />
- Sen değil misin hişt hişt diyen?<br />
- Ben de duyarım bir ses, amma bulamam nereden gelir?<br />
Nereden gelirse gelsin dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan,
ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin! Bir hişt
sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler,
insanoğulları.<br />
Hişt hişt!<br />
Hişt hişt!<br />
Hişt hişt!"<br />
<br />
Sait Faik Abasıyanık /Alemdağ'da Var Bir Yılan (1954)<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglfYf45qu4fwvnLzTLibw7pzIn3VUPFsvEukSzaVfxnxFN2T528lwtLQx8PjtqwHo-QtW93saQm_B7-uvG_gV-RjWzPBMxm5mH07l22-4kErMEwcOCh0TCEUw-Ng0hWvH9Xm7Cv8L-Wg/s1600/saitfaikmuzesi_burgazada_istanbulgezentisi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglfYf45qu4fwvnLzTLibw7pzIn3VUPFsvEukSzaVfxnxFN2T528lwtLQx8PjtqwHo-QtW93saQm_B7-uvG_gV-RjWzPBMxm5mH07l22-4kErMEwcOCh0TCEUw-Ng0hWvH9Xm7Cv8L-Wg/s1600/saitfaikmuzesi_burgazada_istanbulgezentisi.JPG" height="331" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İşte o masa! Daha neler neler düşünüp, denize baktı acaba?</td></tr>
</tbody></table>
euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-88811589210710841882014-06-25T14:54:00.000+03:002014-06-25T16:00:01.555+03:00Bak Küçüğüm, Eskiden Burada Bir İstiklal Caddesi vardı...<br />
Başlıkta yazdığım gibi anlatacağız gelecektekilere hatta şimdiki çocuklara da...<br />
<br />
Bir İstiklal Caddesi vardı, bir Beyoğlu vardı küçüğüm. Biz orada sanat yapar, kültürlenirdik. Yazarları görür, kitapçılarda kendimizi kaybederdik küçüğüm, kitabevleri şimdi etrafta gördüklerin gibi yazarkasa mantığında değildi, tıpkı insanların mantığı gibi...<br />
<br />
Bilmezsin sen ama burada bir sinema vardı, dünyalar güzeliydi küçüğüm. Adı: "Emek" idi, en güzel filmlerimi orada izlemiş, sinemaya bu sokakta aşık olmuştum, hoş yanımda erkekler de oluyordu ama ona duyduğum sevgimin onlara duyduğum sevgiden daha az olduğunun farkında değildiler. O salon öyle muazzamdı ki, arkeolojide öğrendiğim bezeme stillerini orada görür sevinirdim.<br />
<br />
Bu sokakta küçüğüm bir de Han Büfe vardı, festival sonrası hızlıca tost yenir, limonata içilirdi. Yanına bir bakardın, beyazperdeden hayran olduğun yaşını almış oyuncu da seninle beraber orada nefsini köreltiyor, afiyetleşirdiniz karşılıklı. Öyle mağrur, öyle kıymetli zamanlardı...<br />
<br />
Daha neler neler küçüğüm, şu kadın heykelleri var ya, onlara Karyatid denir. Karyatid, insanın taşıyıcı olduğu genelde kadın vücutlu sütundur, buradaki gerçek, yani sonradan yapılma değil. Ama bak şimdi ne halde! Biliyor musun, bunlardan Yunanistan'da Akropolis - Erektheion Tapınağı'nda da var, ama onlar pamuklara sarıyorlar bu kültür mirasını...<br />
<br />
Bizim ülkemizde küçüğüm tek önem verilen miras: PARA'dır. Kültür, tarih, doğa mirası bu topraklara kaşıntı yapar, o kaşıntı öyle bir huzursuz eder ki, kolu keseriz, bacağı keseriz. Bir gün de unutturma sana "Gezi Direnişi"ni anlatayım! Yok canım, gezmekle ilgili değil, ağaçlarla, insan gibi yaşamakla ilgili bir direniş. Gülme yahu, o zamanlar ağaçlar vardı tabii, ben ağaç görmüş insanım!<br />
<br />
Ohoo.. Karyatid'den nerelere geldik. İşte bu karyatidli kapıdan da başka bir sinemaya gidilirdi, asıl sana onu anlatacaktım. Burası da Alkazar Sineması idi, sanırım rahmetli Onat Kutlar kurmuştu, onun kim olduğunu bu toprakların sinemasına yaptığı katkıları da anlatmak isterim sana ama, bir tarafım acır hep onun ölümü gelir aklıma..<br />
<br />
Ne diyordum küçüğüm, bu sokaklarda bizlerden önce yaşayanlar muazzam mimari eserler bırakmışlardı. Estetik duyguları yüksek insanların yaşadığı bu topraklarda, nice opera binası nice tiyatro sahnesi vardı ki, bunların bir çoğuna ben bile yetişemedim. Ondan sana ancak okuduklarımı anlatabilirim.<br />
<br />
Hani şu meydandaki "atıl" durumdaki büyük demir bina var ya, işte o polislerin merkezi olmadan, sanat yapan insanlar buradan "atılmadan" önce burası İstanbul'da kültür sanatın mabediydi. Biliyor musun senin yaşlarında ilk annem getirirdi beni buraya, ne müzikaller izlemiş, ne operalar dinlemiş, ne tiyatro oyunlarında hayran hayran salonu en son ben terk etmiştim. Sonra büyüdüm, bu sanat mabedinde çalışır oldum, Cyrano de Bergerac'da kılıç salladım, Nazım'ın Kuva-i Milliye'sinde memleketimin insanı oldum, toplama kampında Yahudi olarak öldüm, danslar ettim neler neler.<br />
Ah küçüğüm, eskide kaldı o zamanlar, şimdi nerede salon? Olanlarda da dostlar çorbayı kaynatmaya çalışıyor..<br />
<br />
Bir de küçüğüm buralarda hoş, incelikli, becerikli, yaratıcı esnaf ve zanaatkarlar vardı. İnci Pastanesi olsun, Filibeli Eczanesi olsun... Türlü türlü ihtiyacı karşılayan güler yüzlü, işini bilen insanlar işletirdi buraları da. Onlar da kaybolup gitti be küçüğüm. En son Rebul Eczanesi direniyordu ki, onun da acı haberi geldi. Evet, evet eczane, ama ne eczane; aslında geçmişin bizlerle bağı... Ama ne oldu, bu oteller oldu, bu zevksiz AVM'ler yerlerine geldi, sonra ne oldu? Şehre bir şeyler oldu; küstü bize martılar, küstü bize ağaçlar, küstü bize balıklar... <br />
<br />
Asıl inanamazsın, ben taa lisedeyken bu İstiklal Caddesi'nde ağaçlar vardı küçüğüm, caddede yürürken ağacın yaprağı tenime değerdi, içim bir hoş olurdu.<br />
<br />
Bak yine gözüme toz kaçtı küçüğüm...<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJGUKiQgufKtiuTl2txuFGtjRhDjohVIxBrZ___q_xSb6PmUoY-6hyphenhyphenB9omhhaV3STznfuPfIXdkgpY5Yc5Si773ZUbvB6_JX3qDzHB_nnpuSRjIPKvwVBMbUbgb5pq9crCZ2u5AW7Icw/s1600/istiklal_caddesi_istanbul_gezentisi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJGUKiQgufKtiuTl2txuFGtjRhDjohVIxBrZ___q_xSb6PmUoY-6hyphenhyphenB9omhhaV3STznfuPfIXdkgpY5Yc5Si773ZUbvB6_JX3qDzHB_nnpuSRjIPKvwVBMbUbgb5pq9crCZ2u5AW7Icw/s1600/istiklal_caddesi_istanbul_gezentisi.jpg" height="300" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Photo by yassino</td></tr>
</tbody></table>
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-41033639996159136132014-06-22T13:07:00.001+03:002014-06-24T20:28:22.167+03:00Dünya İnsanı: Manu ChaoDün ekşi fest 2014 kapsamında Manu Chao konseri'ndeydim. Hayatımda en eğlendiğim konser olan 2002 Manu Chao konseri bile yetecekken gitmeme, onunla yapılan bu <a href="http://birgun.net/haber/problemlerinizin-en-buyuk-kismi-basbakaniniz-15794.html" target="_blank">röportajı</a> da okuyunca konser yolunu tuttum.<br />
<br />
Şunu söyleyebilirim, 2002 konserinden de fevkalade bir konser çıkaran dünya
insanı Manu, atom karınca, tutku bombası, ateş topuydu adeta. Bilen bilir aslında 53 yaşında kendisi, enerjisini insandan/paylaşımdan aldığı nasıl da belli. Bu adam gibiler yeryüzünde daha fazla olsa, buralar daha da çekilir bir yer olur kesin. <br />
<br />
Konser çıkışında dediğim gibi bir daha geldiklerinde
zeytinyağlı yaprak sarması bile sarar kulise götürürüm, işte o kadar
güzel kendi ve grubu. Bu kadar mı hümanist, bu kadar mı coşkulu/tutkulu olunur? İnsan be! Üstüne üstlük müzik yapıyor. Hem de çok iyi yapıyor. <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdoNdS12ao2kOxm-X0Y2do4uUn6ahRTo7R9J2XQvMgAsRbqaeVUmjgzGWkBU5W9J6v6KxoUJGsoXdoohhSqrFSyUi_xDoREiGMJ8YLzwnUWCuodk7QBbf3wjFJ-_m9es8EAxATpqpiJA/s1600/manuchao_eksifest_istanbulgezentisi1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgdoNdS12ao2kOxm-X0Y2do4uUn6ahRTo7R9J2XQvMgAsRbqaeVUmjgzGWkBU5W9J6v6KxoUJGsoXdoohhSqrFSyUi_xDoREiGMJ8YLzwnUWCuodk7QBbf3wjFJ-_m9es8EAxATpqpiJA/s1600/manuchao_eksifest_istanbulgezentisi1.JPG" height="320" width="307" /></a></div>
<br />
Konserde bir kayıt yapmadım ama konser boyu Gezi sloganlarını duymanızı isterdim. Bir yanda barkovizyonda geçen yıl Gezi direnişinden görüntüler akıp giderken, bir yandan da sahnede Manu Chao mikrofonla kalp atışlarını dinletip "Gezi'deydim" dedi. Biz de: "Her yer Taksim, her yer direniş" ve "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!" diye karşılık verdik!<br />
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/f1vSSiViQtc?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: small;">Kaçıranlar için gelsin, konser atmosferi bunun gibiydi işte...</span><br />
<br /></div>
euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-61723559612078890052014-06-20T03:03:00.000+03:002014-06-20T11:40:57.067+03:00Uyuyunca Geçmiyor<span class="userContent">Uykudan önce insanın aklına türlü türlü şeyler gelir. Onlar, sanki bir ritüel gibi tam da o anlarda sizi yoklar, sizi oradan oraya sürükler, sonra da düşünme girdaplarına sokup, girdaplarda kaybolup sızmanızı salık verirler. Benim başım da yastıkla hasbihale girdiğinde hep aklıma, lise çağlarında edebiyat aşkıyla kavrulduğum dönemlerde Tezer Özlü'nün sayesinde tanıdığım Pavese'den bir alıntı gelir:</span><br />
<br />
<span class="userContent">“<b>Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçecekmiş gibi gelecek. Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçmeyecek.</b>”<br /> </span><br />
<span class="userContent">Korkmayın, içinden çıkılamayacak sorunlarım, deva bulunamayacak dertlerim yok, sıkıntılar aşağı yukarı </span><span class="userContent"><span class="userContent">hepimizde </span>aynı! Hepimiz derken, anlayın işte: duyargaları açık olanlar.</span><br />
<span class="userContent">Yalnız bu son yıllarda yaşanılanlar, duygu durumumuzu, alışkanlıklarımızı, zaman tüketimimizi fark etmesek de çok etkiledi. Her yeni güne uyandığımızda, bugün ne olacak acaba diye korku dolu gözlerle sorar olduk ve hatta bugün bir yerlerde bizim ruhumuz duymadan </span><span class="userContent"><span class="userContent">ne acılar yaşanacak, ne düzenbazlıklar çevrilecek </span>kaygısıyla...</span><br />
<br />
<span class="userContent">Yüreklerimiz büklüm büklüm, sinirlerimiz laçka, umutlarımızın şarjı bitmeye yüz tutmuş, kaygılı halet-i ruhiyeler içersindeyiz. En azından eskisinden daha fazla...</span><br />
<br />
<span class="userContent">İnsan için, hayvan için, mahalle için, tarih için, nehirler, dağlar, yaylalar için, kültür & tabiat varlıklarının işte tümü için, sanat için, adalet için, çocuk için, eğitim için, geçmişimiz ve geleceğimiz için parça parça oluyoruz. Parça parça olmakla da kalmayıp "suçlu" oluyoruz. </span><br />
<br />
<span class="userContent">Bugün -sanırım artık dün demeliyim- </span>5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun değiştirilmesine ilişkin yasa tasarısı ve teklifiyle ilgili Meclis Çevre Komisyonu toplantısı vardı. Burada uzun uzadıya yazacak ne ezberim, ne de mecalim var. Sosyal medya vs.'den gördüğünüz üzere, resmen h<span class="userContent">ayvan katliamına dönüşecek yasa tasarısı, hayvan deneyleri, sokak köpeklerinin yok edilmesi (malum fazla yer kaplıyorlar, uyudukları yerlere belediye çay bahçeleri ya da binalar dikilebilir) gibi başlıklardan oluşuyordu. Toplantı sonucunu merak edenler <a href="http://www.bianet.org/bianet/hayvan-haklari/156599-hayvanlarin-petshop-esareti-bitiyor-mu" target="_blank">buradan</a> okuyabilir, bitti mi hayır, mücadeleye devam!</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<span class="userContent">Yeryüzünün sadece kendisine ait olduğuna inanan insanoğulları size de "zavallı" gelmiyor mu? Maalesef ki, o zavallılar içinde umudumuzu kaybetmeden yaşamak için çırpınıyoruz. Ama elbette ki umut var, umut işte tam da şu yavru köpeğin gözlerinde...</span><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSZem1cbsxdniaKq2X1EK-nKAEST2y_ahmpm_BaZnfXMAUM3RspITkVOBH6VhBRq2HIez1x81xKo6Qkz7nZu2unOSW8HuToxaQHDJqI_cIfhZ5fkI_FQv4N_ybH2yciTaxw50Ewh1LXw/s1600/kopekler_macka_parki_istanbul_gezentisi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSZem1cbsxdniaKq2X1EK-nKAEST2y_ahmpm_BaZnfXMAUM3RspITkVOBH6VhBRq2HIez1x81xKo6Qkz7nZu2unOSW8HuToxaQHDJqI_cIfhZ5fkI_FQv4N_ybH2yciTaxw50Ewh1LXw/s1600/kopekler_macka_parki_istanbul_gezentisi.JPG" height="400" width="400" /></a></div>
<span class="userContent"><br /></span>euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-71684709107779657542014-06-17T22:19:00.002+03:002014-06-17T22:53:07.796+03:00Kış UykusuAnladım ki, eskisi gibi uzun uzun yazamıyorum. Ben de Müge'nin <a href="http://mugeatalay.blogspot.com.tr/" target="_blank">blogunda</a> yaptığı gibi, kendi tarihimde kısa da olsa nişaneler bırakmaya karar verdim. (Bu arada, pek güzel blogtur, takibinize alın derim.) <br />
<br />
Tarih 24 Mayıs <span class="st">2014, 67. <i>Cannes</i> Film Festivali'nde "Altın Palmiye'' ödülü Kış Uykusu/ Winter Sleep ile Nuri Bilge Ceylan'ın olur. Ve biz bu ödül törenini internetten yarım yamalak izleriz. Gezi zamanında iyice yüzünü belli eden yandaş medya, favori gösterilen filmin yarıştığı dünyanın en önemli sinema festivalinin törenini bize izletmez. Sonradan bir röportajlarında Haluk Bilginer'in de dediğine göre, bütün dünya basını oradayken Türk basını festivalde ne acıdır ki yokmuş.</span><br />
<span class="st">Ama biliyorum ki, 24 Mayıs akşamı ben ve benim gibiler bu haberi sevinçle karışık gözyaşlarıyla karşıladık. </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbripk-FnPa3MmxJXwDtnyLQMaRdDAKG_IojSM5tV_eydDolU2p90UJO9l5F9FQVSQepVeHnSwDd5TnXtskddGza5J5_8tJThyphenhyphenIfA_kfbnQN-QZ_p3kjwT5Joh4E1iT6IM0rJ2Onw8jA/s1600/winter-sleep_kis_uykusu_nuri_bilge_ceylan.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgbripk-FnPa3MmxJXwDtnyLQMaRdDAKG_IojSM5tV_eydDolU2p90UJO9l5F9FQVSQepVeHnSwDd5TnXtskddGza5J5_8tJThyphenhyphenIfA_kfbnQN-QZ_p3kjwT5Joh4E1iT6IM0rJ2Onw8jA/s1600/winter-sleep_kis_uykusu_nuri_bilge_ceylan.jpg" height="400" width="292" /></a></div>
<br />
<span class="st">Sonbaharda vizyona çıkacağı düşünülürken filmin yapımcısı </span><span class="st">Zeynep Özbatur'un 13 Haziran tarihi haberiyle o heyecanlı bekleyiş başladı. Filmi 15 Haziran günü Rexx'de izledim. Rexx Sineması'nı İstanbul Film Festivali dışında böyle kalabalık görmemiştim. İlk sıralar dışında tamamen doluydu.</span><br />
<span class="st"><br /></span>
<span class="st">Film hakkında büyük eleştirmenler sıra sıra yazılarını yayınlarken burada kendimce eleştiri yapacak değilim ama benim de söyleyeceklerim var elbette. Azımsanmayacak olan sinema bilgim, hatta izleyici olarak tutkum olan sinemanın büyüsü Kış Uykusu'nda oldukça etkin. Beni ziyadesiyle mutlu etti, elbette fazla bulduğum şeyler gibi, şu da olsaydı dediklerim oldu ama... Film, yönetmenindir sonunda...</span><br />
<br />
<span class="st">Vicdan, ahlak, gidememek, yalnızlık, yermek/övmek, yabancılık ve daha nice sözcük üzerine insanı anlatan bir seyirlik Kış Uykusu. Kah bir tiyatro sahnesi, kah bir belgesel. İnsan olmanın acısı kadar ağır ve sıkıcı hiç değil. Bir Zamanlar Anadolu kadar imgeler olmasa da duvardaki Caligula afişi gibi görene gösteren izler de var muhakkak. </span><br />
<br />
<span class="st">Çehov, Shakespeare ve hatta bence Gorki (Küçük Burjuvalar) göndermeli filmi, herkesin diline pelesenk olan süresini de hiç düşünmeden, gidin izleyin sonra da konuşalım. Belki size de uykunuzdan uyandıracak hesaplaşmalar yaptıracaktır.</span>euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-47544052023881143652014-05-15T00:15:00.000+03:002014-05-15T00:17:08.908+03:00Soma Katliamıİki gündür Soma'da yaşanan acı olayla boğazım düğümlendi. Bu yeryüzünde neredeyse 35 yıldır yaşıyorum. Kişisel tarihim bir yana, bu ülkede yaşadığımdan beri türlü türlü olaylardan birçoğumuz gibi acı çekiyorum. Resmen kötülükle imtihan edilmekten içimiz çıktı! Vicdan... O da ne?<br />
Zorbalık, kalleşlik, vicdansızlık her an hayatımızdayken isyan etmeyenlere de hala hayret ediyorum.<br />
<br />
Tuzla tersane kazaları, hızlandırılmış tren kazaları, maden ocakları kazaları... Hepsi ne uğruna? <br />
<br />
Paraya peşkeş çekilen topraklarda, paraya peşkeş çekilen canların ülkesinde yüreğim yanıyor.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyHA02sluNDAVyNSFIBa1NSbCM0u-lzo3lfVwrwlxTx3so8B4_cwHDxhNjNlB4fEYv-PJowedUwb3ZgEO1sNxbyxt8WPwrQzggnNz2hlDUPtx_RxzyL3VgAe44uIaXmpZiA4T1CxdY0A/s1600/soma_katliami.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyHA02sluNDAVyNSFIBa1NSbCM0u-lzo3lfVwrwlxTx3so8B4_cwHDxhNjNlB4fEYv-PJowedUwb3ZgEO1sNxbyxt8WPwrQzggnNz2hlDUPtx_RxzyL3VgAe44uIaXmpZiA4T1CxdY0A/s1600/soma_katliami.jpg" height="250" width="400" /></a></div>
euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-89081450987340891242013-12-04T14:36:00.001+02:002013-12-04T15:47:32.177+02:00Geçen yıl neler oldu?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Uzun süredir yazamadığım bloguma dönüş yazısı için plan yapmaktan ve bu planları hayata geçirememekten ruhen yoruldum. Sonunda çala kalem birşeyler yazmak en iyisi dedim ve işte buradayım! Yayınlanacak gününü bekleyen draft bölümündeki tamamlanmamış onlarca yazıdan huzurlarınızda özür dilerim :)<br />
<br />
Son yazımdan bu yana neredeyse 1 yıl oldu, neler oldu bu kadar zamanda? Kişisel tarihimin en hareketli, en büyük kararlar verdiren, pek gezen, pek film izleyen ve pek direnen bu geçen yıldan fotoğraflarla bir potpuri yapmak istedim, buralardan uzak olduğum geçen 1 yıldan kalan kareler...<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgX0w9HWsFnmQMu4DEHUymAnlxPorAuX7WUPPk8MD7MabcHPi8McX3DuheYNaD_PAv7O4Om3Tp7rtr-m9vJEJuGR_TBOSZrRwvJf0e3BUa3ZIekt3Kwkj2sgsslg7KrifbJcHnv3rStIw/s1600/salt_karakoy.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="273" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgX0w9HWsFnmQMu4DEHUymAnlxPorAuX7WUPPk8MD7MabcHPi8McX3DuheYNaD_PAv7O4Om3Tp7rtr-m9vJEJuGR_TBOSZrRwvJf0e3BUa3ZIekt3Kwkj2sgsslg7KrifbJcHnv3rStIw/s400/salt_karakoy.JPG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sergiler, filmler, tiyatrolar bu şehrin ruhudur dedim gezdim, durdum. Salt Karaköy, Ocak'13</td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPUjIK7xLI7M8PiBwvhi5lfvhYPuinE7guW3Mi11FDedhqGlUQz-qPmi8TjXXMZYhoCpUUbHxnriOElqIS4UmvQTU7oJDcK81Y_l9LcFkeAAP1JNhL0XD1EV1MNudJi-eCmLFJt31JgQ/s1600/Ghent.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPUjIK7xLI7M8PiBwvhi5lfvhYPuinE7guW3Mi11FDedhqGlUQz-qPmi8TjXXMZYhoCpUUbHxnriOElqIS4UmvQTU7oJDcK81Y_l9LcFkeAAP1JNhL0XD1EV1MNudJi-eCmLFJt31JgQ/s320/Ghent.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Belçika Ghent sokaklarında böyle manzaralar var ki, bu kadar bira tüketilen bir kentte bu çok normal.</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQFv-9YSCk35qXOhx_BQzpWdaCEaNI5sXW_Bv_8C2zXxkxCowOIcmYDWJl0BQO-yt0W0-ZqPQCNV8Pott_GR35qyX0rL73FpHzpqY29XeXtb0RnKUN_RzdJKc2nHEouIjjbTrQlWwM-Q/s1600/in_Brugge_Bruges.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQFv-9YSCk35qXOhx_BQzpWdaCEaNI5sXW_Bv_8C2zXxkxCowOIcmYDWJl0BQO-yt0W0-ZqPQCNV8Pott_GR35qyX0rL73FpHzpqY29XeXtb0RnKUN_RzdJKc2nHEouIjjbTrQlWwM-Q/s320/in_Brugge_Bruges.JPG" width="231" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0780536/" target="_blank">In Bruges</a> filmini sevenler, Bruges'e kesin gitmeli, masal gibi bir kent.</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijlOkMCgnQsDdDMpTkD7S1HYtE24RqTVp53L6jO8-NVE7Y0L12rlLAFPBaLeU80W6u0rrjkFF3jlKKsrmuidLra92L-HcqtFW0Uiy3R9o-7HLQcGpJavBnvuKw2zhWVp49GQbRqOMMvA/s1600/amsterdam.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijlOkMCgnQsDdDMpTkD7S1HYtE24RqTVp53L6jO8-NVE7Y0L12rlLAFPBaLeU80W6u0rrjkFF3jlKKsrmuidLra92L-HcqtFW0Uiy3R9o-7HLQcGpJavBnvuKw2zhWVp49GQbRqOMMvA/s320/amsterdam.JPG" width="268" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Amsterdam'a gidecekseniz hava durumuna dikkat, bu manzaraya karşı ayazda burnunuz donabilir.</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDVH8lXxQSCUJnc0ro_on5GgHvZ9WX46sA1xApcS57r88jd2OqJog4YtijvL58as__1MqLE1eGEmwK6Fs31V8veVOpWhjZM3Bv2iZZJpN2tynMrrwmfzcJPiXd3Hitk8DhNLksyFFhYQ/s1600/beyoglu_emek_sinemasi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDVH8lXxQSCUJnc0ro_on5GgHvZ9WX46sA1xApcS57r88jd2OqJog4YtijvL58as__1MqLE1eGEmwK6Fs31V8veVOpWhjZM3Bv2iZZJpN2tynMrrwmfzcJPiXd3Hitk8DhNLksyFFhYQ/s320/beyoglu_emek_sinemasi.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Emek Sineması'nın son eylemlerinden birinde, sinemaya giren arkadaşlar eski biletleri bizlere dağıtmıştı. İçim sızlıyor hala...</td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb78DDNjbv8drVfI2X5GB6A1TsA34mHMhsPBvFjjTVDtqVIgl6p79clYMt9yrPjKLfcKgt1PSZmVVl9U2pkRxG-pl57d_Yo_1cVNUER2cWtXEafn00S5JxmEUh36vXd3yzMVqFgglEIA/s1600/uyuyan_kedi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="287" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb78DDNjbv8drVfI2X5GB6A1TsA34mHMhsPBvFjjTVDtqVIgl6p79clYMt9yrPjKLfcKgt1PSZmVVl9U2pkRxG-pl57d_Yo_1cVNUER2cWtXEafn00S5JxmEUh36vXd3yzMVqFgglEIA/s320/uyuyan_kedi.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Karaköy yolunda eski ofiste baktığımız güzellerden biri, nerelerde uyuyordur kim bilir ;)</td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKwVCQR-PGA3hfDfzAxidat6V64iGlhWfEo1HEulZ4N2U0S-tbIGS2NJlJQ_UEbsplbPATDhBSyokmfDIc4gQjoB2GXWbVoY_AwYfBpR2OYm8UHLWiC8OwsaVvmVdigCgp4623SfF_Lg/s1600/kucuk_kedi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKwVCQR-PGA3hfDfzAxidat6V64iGlhWfEo1HEulZ4N2U0S-tbIGS2NJlJQ_UEbsplbPATDhBSyokmfDIc4gQjoB2GXWbVoY_AwYfBpR2OYm8UHLWiC8OwsaVvmVdigCgp4623SfF_Lg/s320/kucuk_kedi.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sokakta hasta bulmuştuk, doktor abilere gittik, iyileşti ve palazlandı.
Sonra da ağaç tepelerinden inmedi. Adını "Nonnik" koymuştuk.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8VvF2xWDUdmZbephZ01ULBG4HFMdKKzs-lbw0S596wrnFSI9pYV3kRxJlSxdZbikA2XoavXfpJ22QppjeEvhYgrNwuekP_rS-ruyZS5eUpmMkdUT8bNo6XCtadlzy4egsrm1V72O6Ow/s1600/diren_gezi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8VvF2xWDUdmZbephZ01ULBG4HFMdKKzs-lbw0S596wrnFSI9pYV3kRxJlSxdZbikA2XoavXfpJ22QppjeEvhYgrNwuekP_rS-ruyZS5eUpmMkdUT8bNo6XCtadlzy4egsrm1V72O6Ow/s320/diren_gezi.jpg" width="320" /></a></div>
Mayıs sonu başlayan Gezi Parkı eylemlerinin benim kişisel tarihimde de yeri büyük!</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEix-h0nHyRyz6BsL-TE8y0UpCDiRBC2U3688TX49fzztGyUFm-THM6tH2Yu-VvdcrBRXS3VSKVxilpNgMQHlgzPddKkWeuOLM5LxMV9dju51r6u2pnJJLyF6r-RslCU_dlLZB28CjKKmA/s1600/gezi_olaylari.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEix-h0nHyRyz6BsL-TE8y0UpCDiRBC2U3688TX49fzztGyUFm-THM6tH2Yu-VvdcrBRXS3VSKVxilpNgMQHlgzPddKkWeuOLM5LxMV9dju51r6u2pnJJLyF6r-RslCU_dlLZB28CjKKmA/s320/gezi_olaylari.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Gezi günlerinden sloganlar...</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiphSCuKXOBfbMnumNBlW-vL59Ud4BvTp9e6mdu812ZZAMl01cbmKGCT1TTGLPeY5AM1rVDqYmy8gC7z3zzSl-NHx1zJPOrNkol08XSjR-z2B3MrBzJGLBxMN7IJMrLM-f1kQnbV5NUog/s1600/ise_veda.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiphSCuKXOBfbMnumNBlW-vL59Ud4BvTp9e6mdu812ZZAMl01cbmKGCT1TTGLPeY5AM1rVDqYmy8gC7z3zzSl-NHx1zJPOrNkol08XSjR-z2B3MrBzJGLBxMN7IJMrLM-f1kQnbV5NUog/s320/ise_veda.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Temmuz'un son günleri 9,5 yıllık işimden ayrıldım. Asistanım Eric Cartman benden ayrıldığına biraz üzgün, bense biraz buruk ama yeni heyecanlarla, yeni yollarımıza çıktık.</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj40kBUqvUY3-asR0Y7b9GbtMuNyxkRAyL59g6GE_QqY6EO4M2Fh8Fkk0kw-yiVsAPXNbRL6o5ltasiu2ONBFAHjV9JYCxTG5Zi82HqMO6GvynBG3V0OfwTRowZ49SijM5DMjYv3VA3pw/s1600/bozburun.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj40kBUqvUY3-asR0Y7b9GbtMuNyxkRAyL59g6GE_QqY6EO4M2Fh8Fkk0kw-yiVsAPXNbRL6o5ltasiu2ONBFAHjV9JYCxTG5Zi82HqMO6GvynBG3V0OfwTRowZ49SijM5DMjYv3VA3pw/s320/bozburun.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İşten ayrıldıktan sonra hemen gezentiliğe vurdum kendimi, ilk durak Bozburun...</td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEioh-LXMuKjoGMr1O6VJ5VYq_SeWmbsOvV7CzGz2LujiTUa5a_tNRoV8Z3IVejHVC-xp6EKocj-QMak3Rtz6XoldPWrHwYF6v2eeE-MlKp4TAid29JIYSYhrmZO3bq-JWEypdjwIEyWJA/s1600/ovabuku_palamutbuku_datca.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="239" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEioh-LXMuKjoGMr1O6VJ5VYq_SeWmbsOvV7CzGz2LujiTUa5a_tNRoV8Z3IVejHVC-xp6EKocj-QMak3Rtz6XoldPWrHwYF6v2eeE-MlKp4TAid29JIYSYhrmZO3bq-JWEypdjwIEyWJA/s320/ovabuku_palamutbuku_datca.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Tatilde herkes uykudayken, sabah yürüyüşü yapmaya bayılırım. Hele de manzara böyleyse:<br />
Ovabükü - Palamutbükü arası, Datça.</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-HahLdad04GToAg189wyMIUs5TnaULyub3ogiKUCKf1g8yI2Chkg__25crd3DIoq4FHIt9n4zIE5XfrtiTsGdzj8gkMhtAcopFYYCE2GkcJYTWm89yKd5O9PYbX-baR47mQ2dy5Nklg/s1600/akyaka-azmak-deresi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="325" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-HahLdad04GToAg189wyMIUs5TnaULyub3ogiKUCKf1g8yI2Chkg__25crd3DIoq4FHIt9n4zIE5XfrtiTsGdzj8gkMhtAcopFYYCE2GkcJYTWm89yKd5O9PYbX-baR47mQ2dy5Nklg/s400/akyaka-azmak-deresi.JPG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sonraki durak Akyaka, Azmak Deresi'ndeki kuartet de direniyor. #direnakyaka</td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4A25F568Kv_StMLw6kIuQoNfOO6dqdSUyVCaDrpXlIe6RPcJmhJAmKkdxrxUCc-9y-Vj_G_3KBq1RVjz8ySjKwBC_X7rA8iYeAcmnXZdvu-tiMLapPva43-_1ahHDjBzszwGh6yS-eg/s1600/foca_kedisi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="263" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4A25F568Kv_StMLw6kIuQoNfOO6dqdSUyVCaDrpXlIe6RPcJmhJAmKkdxrxUCc-9y-Vj_G_3KBq1RVjz8ySjKwBC_X7rA8iYeAcmnXZdvu-tiMLapPva43-_1ahHDjBzszwGh6yS-eg/s400/foca_kedisi.JPG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yollar Foça'ya götürdü bir ara, bu da oranın gediklisi.</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDkQDRZSKZkS9ytHwSpVjS5FRhknI_uIOaGMKMw732th7s5y2dzwcmZhp2F2a3DlkOaC6CgbhCEYnDTgxJZjPgpSRzkKrg9N2VwuCP4K-tf8B7_oWloTw9-6ISf1BjUNoK6wVBVirVkA/s1600/karaburun.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDkQDRZSKZkS9ytHwSpVjS5FRhknI_uIOaGMKMw732th7s5y2dzwcmZhp2F2a3DlkOaC6CgbhCEYnDTgxJZjPgpSRzkKrg9N2VwuCP4K-tf8B7_oWloTw9-6ISf1BjUNoK6wVBVirVkA/s320/karaburun.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Karaburun! Rüzgarlı güzellik... Gitmeli, görmeli, deniz ürünlerini götürmeli ;)</td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br /></td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimRhTQc5V-6D-4_zJh4H2ZZOTK7tWgVe1SLGZo3CVZktuyJ6skRqf8ED8dp84TKKoiQeyHC9fxftehe0M_y-xrua6fGWtQNPoPa5VQiBnP4YthpKApp77sxKmNZ-Wg-yV9BqdmehaDzA/s1600/teneke_kutular.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="298" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimRhTQc5V-6D-4_zJh4H2ZZOTK7tWgVe1SLGZo3CVZktuyJ6skRqf8ED8dp84TKKoiQeyHC9fxftehe0M_y-xrua6fGWtQNPoPa5VQiBnP4YthpKApp77sxKmNZ-Wg-yV9BqdmehaDzA/s400/teneke_kutular.JPG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Başka planlar içindeyken, uzak yerlere gidecekken, kaldım yine bu şehirde. Yalnız eve çıktım, çılgın teneke kutu kolleksiyonum da benimle...</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjw1n8UAuZ1HByitq0JzkjAsxDOLu5jMTa4xS-aeNBUFmbsZuXwCnOdahMCm6Ka1uA7BtYnCARKIvHTLF_Pe-3W2FMHsKqrDP0asduX5FP5d7XXeqMv2BgojPWQEZF4tNODCtjbWki_vg/s1600/photo%252816%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjw1n8UAuZ1HByitq0JzkjAsxDOLu5jMTa4xS-aeNBUFmbsZuXwCnOdahMCm6Ka1uA7BtYnCARKIvHTLF_Pe-3W2FMHsKqrDP0asduX5FP5d7XXeqMv2BgojPWQEZF4tNODCtjbWki_vg/s320/photo%252816%2529.JPG" width="239" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İlk esaslı komşum!</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOwCe02jjoTqDI51kUp51TcNTwlpEJqO7lTcaL6vneTdcakyK_ur3XuZPcuJV8IEFGzSOEeWq62qAK3DFVTn-BthzkcZoTlG7eiqDxCBalLjYx2EM5dloMStbPHZdJ1vzc67j5pSzQeQ/s1600/cubukgol.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="298" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOwCe02jjoTqDI51kUp51TcNTwlpEJqO7lTcaL6vneTdcakyK_ur3XuZPcuJV8IEFGzSOEeWq62qAK3DFVTn-BthzkcZoTlG7eiqDxCBalLjYx2EM5dloMStbPHZdJ1vzc67j5pSzQeQ/s400/cubukgol.JPG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kamplara, yürüyüşlere devam, geçen haftalarda Çubuk Göl'den sabah manzarası.</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicUwGlKZdt_kTYeg3xYyIQZDGZLg25pEahh-HkSFXmiICbWp7srMqYxpWj-9mrbu_Cgq5Xiv-if1qB4g9ug6-OTNaMx9Hg-InCM6jz6zkgNh8O3w-XSllz9fCcNDfnnGSVEtmT_5Sr6Q/s1600/baloon_balon.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="298" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicUwGlKZdt_kTYeg3xYyIQZDGZLg25pEahh-HkSFXmiICbWp7srMqYxpWj-9mrbu_Cgq5Xiv-if1qB4g9ug6-OTNaMx9Hg-InCM6jz6zkgNh8O3w-XSllz9fCcNDfnnGSVEtmT_5Sr6Q/s400/baloon_balon.JPG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Finalde de yine Çubuk Göl'den renkli rüyalar fotoğrafı...</td></tr>
</tbody></table>
Hülasa, geçen yıl bir çok acı kayıp, bir çok yaralı, bir çok gaz kapsülüyle geçerken ve hala adaletsiz, vicdansız günler yaşamaya mahkumken, içimde olan umudun ölmediğini hatta yeşerdiğini görmek insan yerlerimi yumuşatıyor.<br />
<br />
Merak edenler için:<br />
<ul>
<li>Geçen yıl da aşık olmadım!</li>
<li>Güney Amerika'ya gidemedim. </li>
<li>IMDB Top 250 listesinde hala izlemediğim filmler var.</li>
<li>Bu yaşıma geldim hala titiz annenin, çok eşyalı pasaklı kızıyım.</li>
<li>Arjantin Tango konusuna eğilemedim. Basic steplerde kaldım.</li>
<li>Hala fazlasıyla yufka yürekliyim, her insana değer verilmeyeceğini öğrenemedim.</li>
<li>Anneannem: Yemek dualarında bana uygun gördüğü damadın özelliklerini basına açıkladı. </li>
<li>Dostlarım, biriciklerime yeterli zamanı ayıramıyorum, 24 saat hala yetmiyor!</li>
<li>Ve hala bildiğiniz Polyanna'yım! </li>
</ul>
euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-87617464738948840822012-12-21T04:03:00.001+02:002012-12-22T00:30:24.384+02:00Kaotik Bulutlar<br />
Gün içinde gözüme görüntüler gelir, bu bir rutindir. Herkes görür mü bilmem ama film şeritleri bende her zaman ziyadesiyle mevcuttur.(Sinema her yerde!)<br />
İşte bu aralar da gözümde bu görüntü var, fotoğrafı geçen ay gezip hayran olduğum Antakya'da çekmiştim. Haleti ruhiyeler yorgun ve kaotik olmaya görsün, bulutlar hep tepemizde olsun...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpvIgNgzFwdLxQdNC1-TvSwtoOVqIVlGbmtsJ8vktYrN8Eh2tmvIhpAO6WdAQ0bM_g-HL-e9XlhQdc8SOoD-pXWVMraytNpzX24la2kGtdIAdHUGqH9BjPnAHXafgjL2uHyctR1TobkA/s1600/burcu+burhan.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjpvIgNgzFwdLxQdNC1-TvSwtoOVqIVlGbmtsJ8vktYrN8Eh2tmvIhpAO6WdAQ0bM_g-HL-e9XlhQdc8SOoD-pXWVMraytNpzX24la2kGtdIAdHUGqH9BjPnAHXafgjL2uHyctR1TobkA/s400/burcu+burhan.JPG" width="400" /></a></div>
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-39987879490545247732012-11-18T13:49:00.001+02:002012-11-28T21:33:53.775+02:00İstanbul'u sahiplen!Her yeni gün, İstanbul'u İstanbul yapan nadide şeyler hakkında "garip" haberler duyuyoruz. Ormanlar, Taksim, Emek, AKM, Tarihi yarımada, Haydarpaşa, Port çılgınlıkları, kentleşme hareketleri (!) vs. Son günlerde de Muammer Karaca Tiyatrosu... Statik (!) nedenlerle Beyoğlu'nun son kalan tiyatro sahnesine de elveda deme vakti gelmiş. Yerine hangi şık mağaza, hangi otel olur bilemiyorum, AVM için yeri küçük.<br />
<br />
"Büyük şehrin, büyük nüfusun getirdikleri işte" deyip geçmek çok kolay ama durum kesinlikle böyle değil ve bunu hepimiz biliyoruz. Bunu burada uzun uzadıya anlatmak yersiz, AVM, otel, konut, ofis ihtiyaçlarımızı tartışmak başlı başına abest! Kısacası mutluluk fabrikaları (!) sarıyor her yanımızı!<br />
<br />
Tam da bunları düşünürken arkadaşım Hakan'ın çizimi geldi aklıma, kendisi de gerçek bir İstanbullu! Hani şehri için düşünen, olumsuzluklar karşısında sesini çıkaran duyarlı birisi. Çizimi işte aşağıda:<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSdn977mutbPWPkPyW-EIkwad85hhYA36EAawp5N3nMY6A-gKsunv00swv9DGvI-RlLB3DckkeZJqOYgoRoZp-17BBI9GEbWu_kVL0GMdty9gzlhQPpbhWG_Rq7QUJla0xRHaapWkRIw/s1600/lecool_hakan_guven.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="253" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSdn977mutbPWPkPyW-EIkwad85hhYA36EAawp5N3nMY6A-gKsunv00swv9DGvI-RlLB3DckkeZJqOYgoRoZp-17BBI9GEbWu_kVL0GMdty9gzlhQPpbhWG_Rq7QUJla0xRHaapWkRIw/s400/lecool_hakan_guven.jpg" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çizim: Hakan Güven</td></tr>
</tbody></table>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="http://istanbul.lecool.com/istanbul/tr/current_issue" target="_blank">Le Cool</a>'un da kapağı da olan bu çizim şöyle çıkmış: "... TV'de ABD'deki Occupy olaylarıyla ilgili bir haber izledim ve bir anda kafamda bu resim belirdi. İstanbul'da yaşayan herkese <b>İstanbul'u sahiplen!</b> demek istedim."</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
"İstanbul'u sahipleri belli, biz ne yapabiliriz?" dediğinizi duyar gibiyim. Biz öncelikle bu durumlar hakkında etrafımızdakileri haberdar edebiliriz. Bunu sözle, yazıyla, çizimle, müzikle, sosyal medya sayesinde paylaşımlarımızla yapabiliriz. Buna dair düşüncelerimizi oraya buraya yazabilir, hakkında sergi, konuşma, filmlerin takipçisi olarak bilgilenebiliriz. Ayrıca, imza kampanyaları ve yürüyüşlere katılabilir sesimizi biraz daha çıkarabiliriz. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Emsalleriyle kıyas kabul etmez bir tarihin üstünde oturduğumuzu bilerek ve bu kültürel varlıklarımızla bizden çok yabancı turistlerin ilgilendiğini bilmek çok üzücü. Şehrinle biraz ilgilen, geçmişin izleri olan sokaklarında dolaş ve İstanbul'u tanı. Aslolan sahiplenmekse, buyur buradan başla... Tanı, bil, sahiplen ve korumak için ses çıkar!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-25524095908535805962012-11-05T23:19:00.003+02:002012-11-05T23:52:33.941+02:00Heybeliada'da Keşif"Bugün hayatımın en güzel günlerinden birini yaşadım" diye başlamışım bu yazıya ve orada da kalmışım. Sözlerimin yetmeyeceğini anladığım an, fazla da uzatmadan yazıya son vermişim, sanırım birazdan da aynı şey olacak :)<br />
<br />
Geçen hafta biriciğim Burgazada'ya ihanet ederek (Ada vapuru Burgazada'da durunca içim bir hoş olsa da) benden keyifli iki dostumla Heybeliada'ya gittik. Günün sonunda, yüzümüzde keyif gamzeleri "bir keramet varmış ki, yönümüz oraya çevrilmiş" demeden kendimizi alamadık.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgI-PcEjeclSkX9VZp_XvGdq3bwQd0ZpPWiaJjx6n6c8mbf2uHNll_ezfGxrphUimaimSspsyGPLMt2x8POySz4WDQOgZEMJQ9yRED3zaib9rRRmKTMMNTbr9uL8X1BKbXCnf3LQKCn9A/s1600/heybeliada_ruhban_okulu_istanbulgezentisi2.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgI-PcEjeclSkX9VZp_XvGdq3bwQd0ZpPWiaJjx6n6c8mbf2uHNll_ezfGxrphUimaimSspsyGPLMt2x8POySz4WDQOgZEMJQ9yRED3zaib9rRRmKTMMNTbr9uL8X1BKbXCnf3LQKCn9A/s400/heybeliada_ruhban_okulu_istanbulgezentisi2.JPG" width="298" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Heybeliada Ruhban Okulu koridorları...</td></tr>
</tbody></table>
<a href="http://www.ec-patr.org/mones/chalki/turkish.htm" target="_blank">Aya Triada Manastırı</a> ve akabinde <a href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Rum_Ortodoks_Ruhban_Okulu" target="_blank">Heybeliada Ruhban Okulu</a>'na girebilmek, sınıflarını gezebilmek, bahçesinde dolaşmak gezimizin en harika saatleriydi diyebilirim. Yıllardır tadını unuttuğumuz lüferleri, balıkçılardan alıp, onlar gibi balıkçı iskelesinde hatta resmen denizin içinde yiyebilmek de bizler için keyif sarhoşu hallerin ta kendisiydi. Pek tabii, patili ada sakinleri de görüldü, sevildi, hatta iki tanesi vardı ki resmen bizi ada boyunca takip etti. Hulasa, keyifli, mutlu ve keşif dolu bir gün yaşadım. Sözlerime burada noktayı koyarken, Heybeliada semalarından fotoğraflara dalıyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1ZvD7EYWjO9gJQyJPHE7DTNKHEaAdDnb2DpAKb3-6tPtr4VdFankF6lPlTLWhlER6klaDxzmvBQfwwjegImE2kV3AwcowL6RAipfxGjfYWY_R-oNieWajGd6ORwH4m0-S8Rr-WUmZAw/s1600/heybeliada_ruhban_okulu_istanbulgezentisi5.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="144" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1ZvD7EYWjO9gJQyJPHE7DTNKHEaAdDnb2DpAKb3-6tPtr4VdFankF6lPlTLWhlER6klaDxzmvBQfwwjegImE2kV3AwcowL6RAipfxGjfYWY_R-oNieWajGd6ORwH4m0-S8Rr-WUmZAw/s320/heybeliada_ruhban_okulu_istanbulgezentisi5.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ona göre!</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKMeMYMDJJwpg1pjS30PYA4iPXYR2YMOkueXflgU9wR3k5XAfC3lnHZpY9vjNfh6biYtcpjf273_2FcvgKf9DoOiUsp5fIMu4m1LED2uudgTZ4nHp19P764XYwKhkQlnGOLft0lrKhcw/s1600/heybeliada_ruhban_okulu_istanbulgezentisi77.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKMeMYMDJJwpg1pjS30PYA4iPXYR2YMOkueXflgU9wR3k5XAfC3lnHZpY9vjNfh6biYtcpjf273_2FcvgKf9DoOiUsp5fIMu4m1LED2uudgTZ4nHp19P764XYwKhkQlnGOLft0lrKhcw/s320/heybeliada_ruhban_okulu_istanbulgezentisi77.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kapısının küçük penceresinden çekebildiğim Heybeliada Ruhban Okulu kitaplığı.</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLDdhf-sKyAC0vI8xv6rwntY9FhnedHayVJu_xDZFotOuCFG4exE1D5SzfMhKLkRZ6jMzHhf-fTbG5jyuceCnobZcapDZz38bIyggNfo4wiYPAICjcpTKcV2c0fcpOMo2zWzgqiC5xNw/s1600/heybeliada_ruhban_okulu_istanbulgezentisi1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjLDdhf-sKyAC0vI8xv6rwntY9FhnedHayVJu_xDZFotOuCFG4exE1D5SzfMhKLkRZ6jMzHhf-fTbG5jyuceCnobZcapDZz38bIyggNfo4wiYPAICjcpTKcV2c0fcpOMo2zWzgqiC5xNw/s400/heybeliada_ruhban_okulu_istanbulgezentisi1.JPG" width="298" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sınıftaki tek düzgün fotoğraf, varın içini siz düşünün...</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2pyxFhXgFQzX2r3oYzqV40lelAVdxcdmVOVWu0eqcfgmvqguivmJrF2I83G12WpmCL9HbtPLfLQfDFsbfEhdIXccswksFmVHwN053IavX792sAIyzKvCmdwwwAwcdeccV7FnvBwBFog/s1600/heybeliada_ruhban_okulu_aya_triada_manast%25C4%25B1r%25C4%25B1_istanbulgezentisi2.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="298" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2pyxFhXgFQzX2r3oYzqV40lelAVdxcdmVOVWu0eqcfgmvqguivmJrF2I83G12WpmCL9HbtPLfLQfDFsbfEhdIXccswksFmVHwN053IavX792sAIyzKvCmdwwwAwcdeccV7FnvBwBFog/s400/heybeliada_ruhban_okulu_aya_triada_manast%25C4%25B1r%25C4%25B1_istanbulgezentisi2.JPG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Heybeliada Aya Triada Manastırı</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1disib3Ytl2Shp0otJdRYzjcKMw4BxAM-91I88VUK9N-ccYhw-XCOYBEpU6CWXO8vTHMF6G3OmfCAT4_4siiX7T4x87Ma_OvOaorgfAJNXMsjUbh7t5OEU18wHt-cd3Drv2zH78SMtg/s1600/aya_triada_manast%25C4%25B1r%25C4%25B1_heybeliada_ruhban_okulu_istanbulgezentisi2.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="238" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1disib3Ytl2Shp0otJdRYzjcKMw4BxAM-91I88VUK9N-ccYhw-XCOYBEpU6CWXO8vTHMF6G3OmfCAT4_4siiX7T4x87Ma_OvOaorgfAJNXMsjUbh7t5OEU18wHt-cd3Drv2zH78SMtg/s320/aya_triada_manast%25C4%25B1r%25C4%25B1_heybeliada_ruhban_okulu_istanbulgezentisi2.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Aya Triada, bahçedeki çanlar.</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikEWJ17iIMUVkNcsl_K0zbQ3iVykLKcUpV1HBoKTyCCJnJ2KtEeqyVD10CNQu_GFG-1qO25FPdiPnRAqy5NOsFRr-QPJVLCChFCBfXI8MpV4zwTbyHPAXf1x3X7u7vTZjLFcpZL9ygnw/s1600/heybeliada_aya_triada_manast%25C4%25B1r%25C4%25B1_istanbulgezentisi2.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="239" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikEWJ17iIMUVkNcsl_K0zbQ3iVykLKcUpV1HBoKTyCCJnJ2KtEeqyVD10CNQu_GFG-1qO25FPdiPnRAqy5NOsFRr-QPJVLCChFCBfXI8MpV4zwTbyHPAXf1x3X7u7vTZjLFcpZL9ygnw/s320/heybeliada_aya_triada_manast%25C4%25B1r%25C4%25B1_istanbulgezentisi2.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Aya Triada, güneş saati</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1Z7JLaJWZk04a_h7851kSPRakeGRVJ0c76q0zmgQoiMxYOyHX1uBr660_o6mbABDYXWRSQxRYK7D1B5PyBXbHnU1fg8qwaRUDl5hRCLl1cn7MuVX1DP4gdePyNFfCa89ez7rDDSvl9g/s1600/buyukada_heybeliada_istanbulgezentisi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="298" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1Z7JLaJWZk04a_h7851kSPRakeGRVJ0c76q0zmgQoiMxYOyHX1uBr660_o6mbABDYXWRSQxRYK7D1B5PyBXbHnU1fg8qwaRUDl5hRCLl1cn7MuVX1DP4gdePyNFfCa89ez7rDDSvl9g/s400/buyukada_heybeliada_istanbulgezentisi.JPG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Heybeliada'dan Büyükada...</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhRCqU8YSNItAXEslJybGeXO4jR0lQJYUWOP-NztTjGvbV0mno0R8MWHazAXNXVSo-PoBSy83SQjUVUPA58Z0XJLT8GNCaZ1M1pNcRFffYwV9k22jRN6iYE1peZ67Qo9k5bYeVC2M95Sw/s1600/heybeliada_istanbulgezentisi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhRCqU8YSNItAXEslJybGeXO4jR0lQJYUWOP-NztTjGvbV0mno0R8MWHazAXNXVSo-PoBSy83SQjUVUPA58Z0XJLT8GNCaZ1M1pNcRFffYwV9k22jRN6iYE1peZ67Qo9k5bYeVC2M95Sw/s320/heybeliada_istanbulgezentisi.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Keyif zamanları</td></tr>
</tbody></table>
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-61192210674254204462012-10-31T09:53:00.000+02:002012-10-31T11:09:25.109+02:00Monet’nin Bahçesinde Gezerken...<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
İzlenimciliğin babası Claude Monet'nin eserlerinden bir kısmı şehrimize gelir de biz "Hoşgeldin"e gitmez miyiz? Pek tabii koşarak gittik <b>Sakıp Sabancı Müzesi</b>'ne: Monet’nin Bahçesi'nde nilüferlere, zambaklara, salkım söğütlere, Japon bahçesine ve ışığın raksına daldık.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRdQjEP2BPN9Nt7d1GjGY5XwlRlaXKIE1_iWh483T8OSW-ifazhLwQynY7zcotwOw0PJAD-j54yD4bMX4b4_eTM514pS13-Pobz1GVtMHP1ksXbaJ4yG5h-zRoWYUIZcY91xHNM5gGww/s1600/monet_sergisi_sabanci_muzesi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRdQjEP2BPN9Nt7d1GjGY5XwlRlaXKIE1_iWh483T8OSW-ifazhLwQynY7zcotwOw0PJAD-j54yD4bMX4b4_eTM514pS13-Pobz1GVtMHP1ksXbaJ4yG5h-zRoWYUIZcY91xHNM5gGww/s320/monet_sergisi_sabanci_muzesi.JPG" width="249" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Sergi kartonetindeki Monet'in paletinde bir güzel!<br />
<br />
(Sergi genelinde fotoğraf çekmek malum yasak, bunun dışındaki fotoğraflar <a href="http://www.marmottan.com/english/collections-musee/claude-monet.asp" target="_blank">Marmottan Monet Museum</a>'dan alınmıştır.) </td></tr>
</tbody></table>
Blogumda yapmayı uygun bulmadığım bir yerlerden copy paste Monet hakkında bilgiler tabii ki okutmayacağım size. Ben öyle yazılar görünce imtinayla kaçıyorum, konu hakkında web üzerinde bilumum didaktik site varken alın teri olmayan blog yazılarını tasvip etmediğimi de bu vesileyle söylemiş oldum ve rahatladım sanki :)<br />
<br />
Sergi hakkında baştan şunu söylemekte yarar var. Monet'in tüm eserlerini görmeyi ummayın. Bu sergi Monet'in geç dönemi eserlerini özellikle de <b>Giverny Bahçesi</b> adıyla anılan <b>Marmottan Monet Müzesi</b>'ndeki eserlerinden oluşuyor.<br />
<br />
Monet'in ressamlığı kadar bahçıvanlık konusunda da uzman olduğunu biliyor muydunuz? Ben, kesinlikle bu kadarını bilmiyordum. Önce bahçesini tasarlıyor, ekiyor, biçiyor ve son resmediyor. "Ne hayat ama" dediğinizi duyar gibiyim...<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgisuctixlTQrRgkQdJ-4phJ6ZlzzVdfVzstDGqzPzf2BIqwrlVzvH9TQbWn7CIHRKU3hnd4Xe6rDkuXtj49Q5QVFXMjujgOaSlIizwI3glJS9jnQI80mnziuBXr0tufZNXnGPWoL7uiw/s1600/monet_sergisi_monetin_bahcesi_sabanci_muzesi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="238" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgisuctixlTQrRgkQdJ-4phJ6ZlzzVdfVzstDGqzPzf2BIqwrlVzvH9TQbWn7CIHRKU3hnd4Xe6rDkuXtj49Q5QVFXMjujgOaSlIizwI3glJS9jnQI80mnziuBXr0tufZNXnGPWoL7uiw/s320/monet_sergisi_monetin_bahcesi_sabanci_muzesi.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Nilüferler</td></tr>
</tbody></table>
Bahçe dediysem, salt toprağa ekilen çiçek bahçesini düşünmeyin. Önce çiçek bahçesiyle uğraşıyor ardından da su bahçesiyle. Hani o naif nilüfer resimlerinin esin kaynağı...<br />
<br />
Monet'in bir zamanlar boyalarını karıştırdığı resim paleti (üzerinde boya kalıntılarıyla), kendine has gözlüğü ve piposu da serginin girişinde bizlere "Ben buradayım" diyor adeta.<br />
<br />
Beni sergide en etkileyen bölüm salkımsöğütleri resmettiği yaşlılık dönemi eserleriydi. En yakın dostlarını üst üste kaybetmiş, biricik eşinin ölümüyle iyice yasa boğulmuş, bunlar da yetmezmiş gibi 1. Dünya Savaşı ve ardından oğlunun kaybı derken iyice yalnızlaşmış. Katarakt vb. hastalıklarla kötüye giden Monet'in sağlığı yaşının da ilerlemesiyle resimlere daha da hüzün yerleştirmiş. Renklerdeki kontrastlar, sarı - kahverengi tonları ve salkım söğütlerin boyunlarının bükmüşlüğü yaşamın acılı tarafını hissettiriyordu.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnvMoRTASJL5fjjqM_HApiWQ8GPUOl_wAdmpG8T-qEjqyQUFODjZm5IOH2gZqmofY7bgLO1fOQ5WoFqDEtAtyjz3Lb38bi4Cp0i8XCeSHtwl6l7fmM_4joq1H5o4i-pcGTfHdKSoPMrQ/s1600/monet-sergi-istanbul.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="318" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnvMoRTASJL5fjjqM_HApiWQ8GPUOl_wAdmpG8T-qEjqyQUFODjZm5IOH2gZqmofY7bgLO1fOQ5WoFqDEtAtyjz3Lb38bi4Cp0i8XCeSHtwl6l7fmM_4joq1H5o4i-pcGTfHdKSoPMrQ/s320/monet-sergi-istanbul.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Salkım söğüt<br />
<br /></td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDDbKZo5azo32UhwBYeMbZ2NAQiNqX6DlEbEc2Enr9x8dwhB0wjV5xc0oJF2L-sjqyJ8xZshfhUC_gmZsshdtghuEec44i6ELxR5-wKm597gcF0LxFvJ_-Amg43bxgFBMZbGg-tBUTCg/s1600/monet-sergi-istanbul-gezentisi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="283" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDDbKZo5azo32UhwBYeMbZ2NAQiNqX6DlEbEc2Enr9x8dwhB0wjV5xc0oJF2L-sjqyJ8xZshfhUC_gmZsshdtghuEec44i6ELxR5-wKm597gcF0LxFvJ_-Amg43bxgFBMZbGg-tBUTCg/s320/monet-sergi-istanbul-gezentisi.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Güllü Yol</td></tr>
</tbody></table>
Sergi için söylemeden edemeyeceğim bir şey de, serginin yeri. <b>Sabancı Müzesi</b>'nin bahçesinin güzelliği dillere destanken, muhtemelen sergi için daha da özen gösterilmişken (bahçe havuzlarındaki nilüferlere dikkat) İstanbul'da bu sergi bence başka bir yerde bu kadar güzel sergilenemezdi diye düşünüyorum. Emeği geçen herkesin (özellikle de bahçıvanların) eline sağlık! Sergiye girmeden o bahçeden geçerek başlayan Monet esintisi, sergiden sonra bahçe çıkışına kadar sizin ruhunuzu yeşillendiriyor.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6X1yMwI0FXEaRkEmHNhGXCIXTOJTsnQBs5_I9GBVnuVF9tofxkBR4zs71O3m2sKb5HxO-heMao_b518Z6YrKn3lU49xi-8Su6dXnJFbtBVhfpe3wMhVgQG-Uv_wo7RR3vDjRAtaAYxg/s1600/monet-sergisi-emirgan.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="297" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6X1yMwI0FXEaRkEmHNhGXCIXTOJTsnQBs5_I9GBVnuVF9tofxkBR4zs71O3m2sKb5HxO-heMao_b518Z6YrKn3lU49xi-8Su6dXnJFbtBVhfpe3wMhVgQG-Uv_wo7RR3vDjRAtaAYxg/s400/monet-sergisi-emirgan.jpg" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Argenteuil Yakınlarında Yürüyüş</td></tr>
</tbody></table>
Bu yazıyla sergiyi ne kadar imrendirebildim bilemiyorum ama bahçenin büyüsüne dalmak için <b>6 Ocak 2013</b>'e kadar zamanınız olduğunu ve zamanın hızla aktığını ben yine de hatırlatayım :)<br />
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-2567161655607249462012-10-28T10:23:00.000+02:002012-10-28T10:24:25.235+02:00Uykucular<br />
Sokakları severim, hele insansız olanları daha çok severim. Tatil bu ya, tenha bulduğum sokaklara attım kendimi. Eğer meraklı bir tipseniz, o sokaklarda ne çok ayrıntı görüyorsunuz siz tahmin edin. Pek tabii, sokakların olmazsa olmazı patili dostlarım... Köpeğim Charlie Chaplin'den emanet hepsi, pek severdi kendi de sokaktaki arkadaşlarını, az kediden de pati yemedi bu sıcak oyunbaz yaklaşımlarıyla. Hala burnumda kokusu, çok özlüyorum, çok...<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1JBni4GJllEFgsOv1wgs4jdPDRsi4NC9Oz1w-Ehyphenhyphen39s_S6qUOeFEJbjzkWlIZJYWKTX70ODa6odfEoebhL6QhAWwRKbf_wF-1HBfeTDgB6BwKqRGmalm9vn5aiQuekQrWNc2iBzZcpQ/s1600/uykucu_kedi_istanbulgezentisi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh1JBni4GJllEFgsOv1wgs4jdPDRsi4NC9Oz1w-Ehyphenhyphen39s_S6qUOeFEJbjzkWlIZJYWKTX70ODa6odfEoebhL6QhAWwRKbf_wF-1HBfeTDgB6BwKqRGmalm9vn5aiQuekQrWNc2iBzZcpQ/s320/uykucu_kedi_istanbulgezentisi.JPG" width="312" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Öğlen birası da hep uyku yapıyor...</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Günler güzel geçiyor, bu tatil hepimize iyi geldi diye umut ediyorum. Hoş, daha dolu dolu iki gün varken, neler yapılmaz ki diye listeler yapılırken, yetmiyor günler, saatler. Saat demişken hadi iyiyiz yine, bugün hepimize 25 saat!<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQbIhRLh3lmcUBh3yrU6mFSMQrygI8vvxm6bHEiZjyswTteylPl0f43BCont7QQfrj6VDwdGJEt7qrCwimQOaWSaVAxo5pQLdU1ofZP0sSt8D8CLqjOndU8Hx-C6iNPjoNSH_QPCvQCQ/s1600/uykucu_kopek_istanbulgezentisi.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQbIhRLh3lmcUBh3yrU6mFSMQrygI8vvxm6bHEiZjyswTteylPl0f43BCont7QQfrj6VDwdGJEt7qrCwimQOaWSaVAxo5pQLdU1ofZP0sSt8D8CLqjOndU8Hx-C6iNPjoNSH_QPCvQCQ/s320/uykucu_kopek_istanbulgezentisi.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Yastıksız asla uyuyamam!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Şu canım tatil günlerinde şunu farkettim, kendimle başbaşa kalmayı çok özlemişim. Bunu diyorum ama bakmayın, belli olduğu üzere sosyal, dostlarına zaman yaratmaktan gayet mutlu, sevdiği insanları sarmalayan biriyimdir. Ama benim dediğim o değil, hani kendini, yaşamını, hayallerini, kendine verdiğin sözleri, tartıp biçmelerin yaşandığı o anlar vardır ya işte onlar burada ifade etmeye çalıştığım. İnsanın mukavemet edilemez akıl - fikir hesaplaşması belki de... İyi, gayet iyi.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7AVcO5SJm0EY6xx6PiupoC3L5adD4EI42KdqLslT5snPfl-GekFWrwgXY8aXSuZGd2fLMdQGg19G3-TueqCLlAnwJoV5BzTFmPOwXvWDy2ooyjdFrLkfFoXPaYhhznXMPnL_6AvQDfg/s1600/istanbul_sokak_kopekleri.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7AVcO5SJm0EY6xx6PiupoC3L5adD4EI42KdqLslT5snPfl-GekFWrwgXY8aXSuZGd2fLMdQGg19G3-TueqCLlAnwJoV5BzTFmPOwXvWDy2ooyjdFrLkfFoXPaYhhznXMPnL_6AvQDfg/s320/istanbul_sokak_kopekleri.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Kimse dokunmasın bize...</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Son günlerde gezdiğim, gördüğüm sergilere, müzelere (bugün de var) başka yazıda yer vermek ümidiyle derken hepimize kendimizi dinlediğimiz daha geniş zamanlar dilerim. Siz bakmayın bu uykuculara...<br />
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-69508895143757998922012-10-25T10:32:00.000+03:002012-10-25T10:32:48.270+03:00Bir gün belki...<br />
"Ve belki bir gün buluşacağız, başka yönlerden gelip..."<br />
<b>Yannis Ritsos</b><br />
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxJ4aSec4rmefXW3Nh9r8ZTHjg1cqLkt0Jjezbjyu_pAQO7PcaMw9XGxJWBgIkHTdrN5kfFV7QT_yvm-u_ERlR_f0RNrUv9Pp38xWBRIWUq9J2dp5cmhRKkgtgdWLIFZohrH_hTLveyw/s1600/istanbul_gezentisi_burcu_burhan.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxJ4aSec4rmefXW3Nh9r8ZTHjg1cqLkt0Jjezbjyu_pAQO7PcaMw9XGxJWBgIkHTdrN5kfFV7QT_yvm-u_ERlR_f0RNrUv9Pp38xWBRIWUq9J2dp5cmhRKkgtgdWLIFZohrH_hTLveyw/s640/istanbul_gezentisi_burcu_burhan.JPG" width="476" /></a></div>
<b><br /></b>euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-85196897820856713852012-10-11T12:01:00.000+03:002012-10-11T12:01:53.554+03:00Jon and RoySakinlik ve akustik mi dediniz? O zaman Kanadalı <b>Jon and Roy</b> ile tanışın... <br />
Onlar hakkında bilgiye <a href="http://jonandroy.ca/" target="_blank">buradan</a> ulaşabilirsiniz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/4WrUH-krILo?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-18852301239165160572012-10-03T13:15:00.003+03:002012-10-03T14:27:18.138+03:00Oyun oynar mısınız?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYDpXumtsas36Es-QhfVB-kOG8m4lZroi3E1BSDRzayvpkMzf5sP1R7risL9c3KN9AP2etByMAm918SYCWBtCRIjhCfFteybRTgDESuAyCMQWtrLtfMavbzksqCmvJj2hj8Yew0Syd-Q/s1600/burcu_burhan.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYDpXumtsas36Es-QhfVB-kOG8m4lZroi3E1BSDRzayvpkMzf5sP1R7risL9c3KN9AP2etByMAm918SYCWBtCRIjhCfFteybRTgDESuAyCMQWtrLtfMavbzksqCmvJj2hj8Yew0Syd-Q/s1600/burcu_burhan.jpg" /></a></div>
Güzel şeyler oluyor, kötü şeyler de. Olanca kötü şeyin arasında, aklımıza mukayyet olmak gün geçtikçe zorlaşıyor, bunu biliyorum. Ama karamsar bakmanın ve peşi sıra yaşamanın da, ne kendimize ne de yaşam bahçemize bir faydası olduğunu da düşünmüyorum. Aslında dipte olmak ne kadar afilli görünse de (evet edebiyata da pek yakışır) en kolayıdır aslında. Kesinlikle ahkam kesmek değil amacım, gayem az önce not defterime düşen düşünce balonlarını buraya da geçirmek.<br />
<br />
Ne diyordum, dip diyordum evet... Size çocukluğumdan beri yaptığım, ara ara yapacak takatim hiç kalmasa da yapmak için çaba gösterdiğim küçük oyunumdan bahsedeyim. Bu güzide oyunum hangi ara çıktı çok anımsamıyorum ama iyi ki de çıkmış diyorum, acılar erken katmerlenince<b> </b>oyunbaz mı oluyor insan ne...<b> </b><br />
İşte oyunun kuralsız kuralları:<br />
<br />
Son gezentiliğimde 71 yaşındaki Malezyalı bir amca ve kızıyla tanıştım, aynı yerde kalmamız dışında sanırım hayata bakışımızın da denk olması sohbetlerimizi koyulaştırdı. Amca'nın beni bugün Facebook üzerinden arkadaş olarak eklemesi ve hala tatlı bir iletişimde olmamız, Kapadokya'da yaptığımız sohbetler ve içtenlikle anlattığı Tai chi felsefesi ve hareketlerinin bana verdiği mutluluğa 10 puan veriyorum misal.<br />
<br />
Yollarda köpek - kedi gördüm mü, hele de bakışıp koklaştım mı, iyi olduklarına inandım mı; ver oradan da bir 10 puan!<br />
<br />
Festival zamanı mı, peşinen yaz 10 puanı! İzlediğin her iyi filme de çek 2 puan, çarp film sayısına, etti mi sana 20-30 puan!<br />
<br />
Yeşil mi gördün, ağaç mı sevdin, dalından mevye mi yedin, yoksa doğada mısın? 10 puan kondu bile başına!<br />
<br />
Dostların mı var? Ohoo o, senin sırtın yere gelmez koçum, sev - kolla onları, değerlerini gani gani bil. Al bir tane daha 10 puan!<br />
<br />
Kahkaha mı attın, sağlığın yerinde herhangi bir yerinde ürtiker vs çıkmadı mı, cildiyeci amcalar - teyzelere uzak mısın, bademciliklerin bomba olmadı, faranjitin azmadı mı? İşte 20 puan da buna...<br />
<br />
Keyiften 4 bin köşe olduğun müzikli, incelikli, renkli bir sohbete mi daldın; oradan da çek bir 10 puan!<br />
<br />
Sevdiğin insanlar -canlılar- sağlıklı mı? Hallice mutlular ve elzem sıkıntıları yok mu, 10 puan, ta ta ta tam!<br />
<br />
Uzaklardan kardeşin gelip, senin gözlerine - gönlüne sözleriyle değerler biçip güzellikler mi kattı, tak koluna 10 puanı daha...<br />
<br />
Az önce Knut Hamsun ve masalcı Andersen'den "İstanbul'da İki İskandinav Seyyah"ı okurken <b>yolculuğa çıkmanın yaşamak olduğunu</b> bir kez daha anladığında da yine bir 10 puan daha sana...<br />
<br />
Bak ne kadar puanın oldu değil mi? Yaz yaz, say say bitmez bu puanlar! Gerisini de koy ver gitsin zaten...<br />
<br />
<br />
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-48535271435727946562012-10-01T10:40:00.002+03:002012-10-01T10:49:24.050+03:0030 Eylül 2012 Ölüm Yasasına Hayır YürüyüşüDün, on binlercemiz patili dostları için yürüdü! Kalabalık ve gençlik umutluydu, umutlandırıcıydı...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl8iCOjNI917lG4QOsa1NL0zvX3OiomrKIgVEQMC_P2pICmxYA4WYSKUQA9gzuJpbz7LIGuzz2dekGUxsAMVUPrnoH2QE7IOzMLXqC7d9vrq4bbjNOKCZWFNl0WN71Dtcishj4ThlTSg/s1600/30eylul2012_olumyasasinahayiryuruyusu3.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl8iCOjNI917lG4QOsa1NL0zvX3OiomrKIgVEQMC_P2pICmxYA4WYSKUQA9gzuJpbz7LIGuzz2dekGUxsAMVUPrnoH2QE7IOzMLXqC7d9vrq4bbjNOKCZWFNl0WN71Dtcishj4ThlTSg/s320/30eylul2012_olumyasasinahayiryuruyusu3.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
Benim görevim de büyüktü, ben iki kişilik yürüdüm. Dostum, rahatsızlığından gelemedi (hoş tutmasak gelecekti de) gelseydi de zaten yürüyemezdi, biliyorum evde içi gitti ama o da kalpten desteklerini kat be kat gönderdi. Onun için de alkış tuttum ve yürüdüm, şahitlerim var görevimi iyi yaptım, işte ödevim olan pankart fotoğrafları da burada.<br />
<br />
Son söz: <b>Ölüm Yasasına Hayır!</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUq9RJuDMI-C-WDK25pusBVm8AIwPNQqgItChw7sYN2zi0N0SOSpTXZ-bygDc7RnSB7LThhyHiZkbH2XOgIvlzKzWSRFdbkdaeLNXfcCABl2FbOwB1MUiOvyaEnYijnsOM4Tm34Q2swQ/s1600/30eylul2012_olumyasasinahayiryuruyusu.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUq9RJuDMI-C-WDK25pusBVm8AIwPNQqgItChw7sYN2zi0N0SOSpTXZ-bygDc7RnSB7LThhyHiZkbH2XOgIvlzKzWSRFdbkdaeLNXfcCABl2FbOwB1MUiOvyaEnYijnsOM4Tm34Q2swQ/s320/30eylul2012_olumyasasinahayiryuruyusu.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuVl8fiVDCmMxDd59EfMv9mt0YYkv4Cfn7U5HcD9ZinYafp2L7JXLZng8CBrUFVidteOTe5fvSac4YjVcZOjI3dxdK5gWZ-7J5FpWjCi_N8BayjCNbMMa8D0vfkX5AGLYXVVFRD8wPCw/s1600/30eylul2012_olumyasasinahayiryuruyusubeyoglu.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuVl8fiVDCmMxDd59EfMv9mt0YYkv4Cfn7U5HcD9ZinYafp2L7JXLZng8CBrUFVidteOTe5fvSac4YjVcZOjI3dxdK5gWZ-7J5FpWjCi_N8BayjCNbMMa8D0vfkX5AGLYXVVFRD8wPCw/s320/30eylul2012_olumyasasinahayiryuruyusubeyoglu.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_7NQn6uaWq33YrXb6SQlIR2e3U6Pn0pOAN1TBvXX9mQyJ9n9hUsTfE3rc12CQJZK0NF7ac_qi_cAP9CFemY_BP0-XJpr54XX-a7yGSVkqxixEBJZDmR3Q1JJ8Ehis6qMYq6SG10m6gw/s1600/30eylul2012_olumyasasinahayiryuruyusutaksim.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh_7NQn6uaWq33YrXb6SQlIR2e3U6Pn0pOAN1TBvXX9mQyJ9n9hUsTfE3rc12CQJZK0NF7ac_qi_cAP9CFemY_BP0-XJpr54XX-a7yGSVkqxixEBJZDmR3Q1JJ8Ehis6qMYq6SG10m6gw/s320/30eylul2012_olumyasasinahayiryuruyusutaksim.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjPN2CVpPR3kodddg9rdKS-nRVgkf_WFNHHl8Cytn0-dSMgVtgNnuq9Qb6cCR1TQT_KrFcdExxIZ9Of3O72B7FL7Z2ipKZ0BmpKA3hfNrbJr0S9BZiNCe_If8M-HlB5XFYSKrK7603Iw/s1600/olumyasasinahayiryuruyusu.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjPN2CVpPR3kodddg9rdKS-nRVgkf_WFNHHl8Cytn0-dSMgVtgNnuq9Qb6cCR1TQT_KrFcdExxIZ9Of3O72B7FL7Z2ipKZ0BmpKA3hfNrbJr0S9BZiNCe_If8M-HlB5XFYSKrK7603Iw/s320/olumyasasinahayiryuruyusu.JPG" width="320" /></a></div>
<b><br /></b>euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-21453005011056777502012-09-30T01:20:00.000+03:002012-09-30T01:20:14.767+03:00Safiyane <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Bugün, kendime bir söz verdim. Başkalarına verdiğim sözleri tutmada ustayım ama bu konuda kendime güvenemiyorum. En can dostlarımın bana taktığı sıfat olan "insani boyut"um engel olmazsa bu sefer tutacağıma inanmak istiyorum. O zaman sıradaki parça tüm safiyane ruhlara gelsin mi?<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWARyoFFpdPPnLnZwMxROlNdaAgQZbIWy-hqQKihyphenhyphen4aBd52s9updfnVZZ5xNdupiYyn4BYx-yAv0Rf0Ac2Jad957KFCP-5yImF6AGJk1L7pDANks5Aeimy6wYXMCfWHsOmmwyf-3pMIg/s1600/misir_apartmani_beyoglu.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgWARyoFFpdPPnLnZwMxROlNdaAgQZbIWy-hqQKihyphenhyphen4aBd52s9updfnVZZ5xNdupiYyn4BYx-yAv0Rf0Ac2Jad957KFCP-5yImF6AGJk1L7pDANks5Aeimy6wYXMCfWHsOmmwyf-3pMIg/s320/misir_apartmani_beyoglu.JPG" width="320" /></a></div>
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-4412502571178517222012-09-26T16:53:00.000+03:002012-09-26T21:25:21.182+03:00Bu pazar Taksim'e gelir misiniz?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhszTYdmJBAnutpvkFOiU6Dxy15_fHLmn1hx0fPXfBG5jr2Gtm6qSVgo9NSkTvIDxHJ28_fZ0GdNWLv7_nHcT9wHQZaog_OQ_j9oAdR0KqJqkH_gYtMOFs6vxufSUQTarTGuoxsT8uCXg/s1600/hayvist.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="328" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhszTYdmJBAnutpvkFOiU6Dxy15_fHLmn1hx0fPXfBG5jr2Gtm6qSVgo9NSkTvIDxHJ28_fZ0GdNWLv7_nHcT9wHQZaog_OQ_j9oAdR0KqJqkH_gYtMOFs6vxufSUQTarTGuoxsT8uCXg/s400/hayvist.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-4rBIVpW5LSBJeEWvxJqORCEVH6X_5RYRhJfWgLbRpnPGdX7ycjZ6EBml_WAhL0fTdyfyn3Xyc8D4FIcAkhEbvs57NX2-PSe6Y5QUK05bnBIUpgykE9Qi7UOACgmAdjI86UoKb4HJmQ/s1600/havist.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-4rBIVpW5LSBJeEWvxJqORCEVH6X_5RYRhJfWgLbRpnPGdX7ycjZ6EBml_WAhL0fTdyfyn3Xyc8D4FIcAkhEbvs57NX2-PSe6Y5QUK05bnBIUpgykE9Qi7UOACgmAdjI86UoKb4HJmQ/s640/havist.jpg" width="364" /></a></div>
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2880915665218492858.post-86265897762622226342012-09-23T22:40:00.000+03:002012-09-24T09:33:08.413+03:00Kapadokya'da Yürüme Zamanı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNcJCxEzFK_RnNN6GkhzxUmMM4Eq09exvdgZxn75cuzvqFkpMwDpreDviq30pz2oSZnFByQZr1gPnMSiIyQj0EkgGi8P49Q2rzSPzouUqYz9XoPxHF7b_MDS6oWA_lxbpBm-ODAP2upQ/s1600/kapadokya+%25287%2529.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNcJCxEzFK_RnNN6GkhzxUmMM4Eq09exvdgZxn75cuzvqFkpMwDpreDviq30pz2oSZnFByQZr1gPnMSiIyQj0EkgGi8P49Q2rzSPzouUqYz9XoPxHF7b_MDS6oWA_lxbpBm-ODAP2upQ/s200/kapadokya+%25287%2529.JPG" width="200" /></a></div>
<br />
Geçen hafta, tüfler diyarı Güzel Atlar Ülkesi'nde yani Kapadokya'daydım.<br />
Tam da bu saatlerde, o vadi senin bu vadi benim yürüyordum. Şimdi de vadilerden, bozkırdan, üzüm bağlardan zihnimde kalanları kazarken, çektiğim fotoğraflara dalıyorum. Gezmek güzel şey vesselam, yürüyerek gezmek ise en bir güzeli!<br />
<br />
Son gündü, bir vadiden çıkıp asfalt yola çıktığımızda Göreme'ye gitmek için otostop çektik, bizi arabasına alan oralı bir beyefendi ne yaptığımızı, nerelere yürüdüğümüzü sorup öğrenince şunları dedi: "Geliyorlar, otobüs camının arkasından buralara bakıp, buraları gördük zannediyorlar, öyle şey olur mu? Siz en iyisini yapmışsınız, ne güzel gezmişsiniz"<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKqPc5SGw7bBUN6_xeyvaHQM-xrbosK8_4H2WGUpwvc1J9QhBT8P5_V0ILnrGwj8isc0Zadnz8rg_VXFmfDnXT6TSQ0ERaONFDGR43pgl8799h7cxVB8ldlVpsm2Es5aZodG0XVZjiSQ/s1600/kapadokya+%252817%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKqPc5SGw7bBUN6_xeyvaHQM-xrbosK8_4H2WGUpwvc1J9QhBT8P5_V0ILnrGwj8isc0Zadnz8rg_VXFmfDnXT6TSQ0ERaONFDGR43pgl8799h7cxVB8ldlVpsm2Es5aZodG0XVZjiSQ/s400/kapadokya+%252817%2529.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
Muhtemelen daha önce de dediğim gibi, bir şehri bir mevkiyi en güzel yürüyerek tanır, yaşar, bilirsiniz. Bu gezimizde biz de işte aynen böyle yaptık. Üç kişiydik, kendimize de isimlerimizin ilk hecesinden devşirme bir isim uydurduk, hani tur ismi gibi: <b>ArMeBu</b>! Bu tur, Kasım ayında da Antakya dolaylarında keşfe çıkacak, oralardan ayrıntıları da buraya kesin yazarım. Gelelim notlara...<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrq0hUZ2QLn0tdrWWBkFD77Qjx1nHMHdD6o0kOTmCAF-UNsAqCkoDqNNbE3RnFjEzPCkQ-2n2EUr0DZJp8VI4WjHkhoOSlJfvB_Dc_jaU43vj0_AXtwd6eNQRUxFk1N5U0ompnvbRtOw/s1600/kapadokya+%252821%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrq0hUZ2QLn0tdrWWBkFD77Qjx1nHMHdD6o0kOTmCAF-UNsAqCkoDqNNbE3RnFjEzPCkQ-2n2EUr0DZJp8VI4WjHkhoOSlJfvB_Dc_jaU43vj0_AXtwd6eNQRUxFk1N5U0ompnvbRtOw/s400/kapadokya+%252821%2529.jpg" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ah! O balonda ben de olsaydım!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Perşembe akşamı uçakla Kayseri'ye ulaştık, oradan daha önce kalmak için uygun gördüğümüz Göreme'ye geldik. Eşyaları otele yerleştirme, bir küçük Göreme turu derken uyku vakti gelmişti bile...<br />
<br />
Belki bizim gibi oralarda yürümek isteyen birilerine yardımcı olur diye kısaca rotaları da yazıyorum.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDUkGKJOtzWD8fGGQ3EJbM-aL5d6uDZunWGH5GhEBSUWcjfiDTyUYjo56C2jHebByD7H-SC3tVzd776wcSZgiKnW7JMbcmN5aCXzqX7RsAOzNTNpHq50R8tdnAY6XaYlLdppdKjSvqQQ/s1600/kapadokya+%252818%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDUkGKJOtzWD8fGGQ3EJbM-aL5d6uDZunWGH5GhEBSUWcjfiDTyUYjo56C2jHebByD7H-SC3tVzd776wcSZgiKnW7JMbcmN5aCXzqX7RsAOzNTNpHq50R8tdnAY6XaYlLdppdKjSvqQQ/s320/kapadokya+%252818%2529.JPG" width="239" /></a></div>
<b><u><br /></u></b>
<b><u>1. Gün</u></b><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
Göreme'den 2 - 2,5 km doğuya yürüdüğünüzde Göreme Açık Hava Müzesi'ne ulaşıyorsunuz. Burası bölgenin ilk manastır eğitiminin başladığı yer. Takriben MS. 4 - 13.yy arasında yaşam alanı olmuş. Kiliseler ve manastırlarla dolu, tarihin ve coğrafyanın adeta köşe kapmaca oynadığı bir yer, oralara giderseniz sakın es geçmeyin. Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise, Tokalı Kilise, Kızlar ve Erkekler Manastırı orada sizi bekliyor! Göreme Açık Hava Müzesi'nde sanırım 2 saat dolaşabilirsiniz, tabii ki keyif ala ala...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8QWR-vsXs6EZSi93L_FmAIWhaLVio69mAt8HA0SJiZPU6y7meQXK6Uiky4I_73h2VjFe-pj6y_gPw8OrYksFigAoJbD2Afa_Ob4FppzrfxitxjUQ9nMLC3335kzeN1KJIKdWQ2I7TkQ/s1600/kapadokya+%25288%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8QWR-vsXs6EZSi93L_FmAIWhaLVio69mAt8HA0SJiZPU6y7meQXK6Uiky4I_73h2VjFe-pj6y_gPw8OrYksFigAoJbD2Afa_Ob4FppzrfxitxjUQ9nMLC3335kzeN1KJIKdWQ2I7TkQ/s400/kapadokya+%25288%2529.jpg" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">İnce iş, hassas duygular...</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
Not: Önceden Müze kartınızı alıp cebinize koyun, bir arkadaşımız orada Müze kartı alamk için takriben 45 dakika sıra bekledi, gayet yavaş bir sistem. Bu bölgede her yerde müze kart geçiyor, normal girişler 15 TL. yani 30 TL. vererek aldığınız kart çok avantajlı!<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPGTBvDa2NrZgEX5-jsFoSeG_txF3-1sxg6jlSrg4UT2BqQdIHh1GvLUenLmSseyAykx7qAfM58ICS3XtJJxy6HS2yZNE2MftzHKSdqRZEzHd144ycM-DnuDVd74c-LqNEw2yplnG2IA/s1600/kapadokya+%252819%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhPGTBvDa2NrZgEX5-jsFoSeG_txF3-1sxg6jlSrg4UT2BqQdIHh1GvLUenLmSseyAykx7qAfM58ICS3XtJJxy6HS2yZNE2MftzHKSdqRZEzHd144ycM-DnuDVd74c-LqNEw2yplnG2IA/s320/kapadokya+%252819%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vadi yollları bizimdir!</td></tr>
</tbody></table>
Dünyanın bir çok yerinde yaptığı, uzaydan görünen heykelleriyle tanınan Avusturyalı heykeltıraş <b>Andrew Rogers</b>'in Göreme'de (Karadağ) yaptığı heykelleri müze çıkışında yeralan dürbünlerle bakmayı unutmayın, ayrıntılı fotoğraflar Rogers'in <a href="http://www.andrewrogers.org/land-art/turkey/the-gift/" target="_blank">sitesinde</a>.<br />
<br />
Müze çevresindeki mekanlarda karnımızı doyurup, enerji topladıktan sonra ilk vadi yürüyüşümüze geçtik. Müzenin solundan dik çıkan yamacı takip ederek takriben 2 km. sonra vadi girişi başlıyor. Yollarda alıçlar, üzümler, elmalar karşıladı bizi, biz de onları sevip, koklayarak bir güzel yedik. Asfalt yoldan vadiye girince, üçümüz de büyülenmiştik. Meskendir Vadisi'nde bizim dışımızda insan yoktu, hava muhteşemdi, güneş yerini vadinin serinliğine bırakmış, yer yer mağaralardan gelen soğuk havayla da güneşten yanan tenlerimize merhem oluyordu.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlSEuHdNUTRBbemNJdmlXEXREOPqzVrIZJglfcWp6AjW1FSsTpCYtJhtYvjDIxswo6woiAveO_pFpyjYO7ZNtnKQlAKD1yiUcceCM0tm-jVs4JN5bVDGEnZE8HdJVGgzGhjtWHl7KBHA/s1600/kapadokya+%25283%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlSEuHdNUTRBbemNJdmlXEXREOPqzVrIZJglfcWp6AjW1FSsTpCYtJhtYvjDIxswo6woiAveO_pFpyjYO7ZNtnKQlAKD1yiUcceCM0tm-jVs4JN5bVDGEnZE8HdJVGgzGhjtWHl7KBHA/s320/kapadokya+%25283%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Vadilerde tüneller...</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVrcmsxS64O6EpwSkkDmhritI4fL5ePixa8XA09eeRohrrY9fA9sfl_N2u8lzXKXwdOv-eaeRWu_xrDZI9n1UaeGp2XenfQMItLQA0iOUqEV6zfHQ2DOWT9FVIjH7pHZygBHZv9eBgSA/s1600/kapadokya+%25285%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVrcmsxS64O6EpwSkkDmhritI4fL5ePixa8XA09eeRohrrY9fA9sfl_N2u8lzXKXwdOv-eaeRWu_xrDZI9n1UaeGp2XenfQMItLQA0iOUqEV6zfHQ2DOWT9FVIjH7pHZygBHZv9eBgSA/s320/kapadokya+%25285%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Çavuşin mezarlığı...</td></tr>
</tbody></table>
Tüflerin içinden, mağaralardan geçe geçe vadiyi arşınladık. Yine üzümlerle merhabalaştık, tam da böğürtlen bulabilir miyiz derken, onlar da yolumuza çıktı. (Böğürtlene dayanamam!) Bir yanımızda Kızılçukur Vadisi, bir tarafta Güllüdere Vadisi. Apsisli kiliselerden geçtik, kuş evlerine selam ettik derken <b>Çavuşin</b>'e ulaştık. Yolda bizim gibi yürüyen Uzakdoğulu ve Avrupalı turistler de görmedik değil. Tavsiyem, siz vadi yoluna daha erken çıkın ve doyasıya tadın çıkarın ama böğürtlenlerden bana da bırakın ;)<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjI_O02flh_RHvy_-PJ0IKKGK0C3qY9grQJAPiyFSn4cBb5aQGc5zTOZlSYdAIiUSnQ8BAbevJLq54mXOyfHDe-EI_gj3ggyaxNr8eYf2nxpvO1q07nC4Qi1-vzv3_aE1ZuuMi-dnblxw/s1600/kapadokya+%252820%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjI_O02flh_RHvy_-PJ0IKKGK0C3qY9grQJAPiyFSn4cBb5aQGc5zTOZlSYdAIiUSnQ8BAbevJLq54mXOyfHDe-EI_gj3ggyaxNr8eYf2nxpvO1q07nC4Qi1-vzv3_aE1ZuuMi-dnblxw/s400/kapadokya+%252820%2529.jpg" width="298" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Arzu, vadide en sevdiği tüf ile...</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<b><u>2. Gün</u></b><br />
<b><u><br /></u></b>
Kahvaltımızı erkenden yapıp, Avanos'a gittik. (Araba kiralamak yerine, yerel toplu taşıma araçlarını tercih edebilirsiniz, otostop çekmek de bir diğer seçenek) Avanos, bağcılığı ve özellikle de ataları Hititler gibi çömlekciliğiyle ün salmış; sevimli bir yer. Eski yerleşim, Kızılırmak'ın kenarında, çömlekçilerde... Avanos'a 1-2 saat zaman yeterli bence, çömlek atölyelerini dolaşıp, eski yerleşim alanlarını dolaşıp, Kızılırmak kenarında çay içip, Avanos köpeklerini sevip, doyurduktan sonra istikametimiz Ürgüp oldu.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9mHCkb5sHiz47R90_DRHoJGNWxthkdilqaUOx2OV9ttsZ3LZrUSRDcJTPFs-cl_g2joTvrfv2U80302DGbwQc8WzbaMV67Bhaeeg8CSsZ9vV5ftt7BB8f2gS0igKizq2WnTo2pRi3ig/s1600/kapadokya+%252822%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9mHCkb5sHiz47R90_DRHoJGNWxthkdilqaUOx2OV9ttsZ3LZrUSRDcJTPFs-cl_g2joTvrfv2U80302DGbwQc8WzbaMV67Bhaeeg8CSsZ9vV5ftt7BB8f2gS0igKizq2WnTo2pRi3ig/s400/kapadokya+%252822%2529.JPG" width="298" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Üç güzel!</td></tr>
</tbody></table>
Ürgüp, fazlaca şehirleşmeden nasibini almış, Türk turistler de genelde burada. Asmalı Konak vb. dizilerinin memleketi olunca, o evler de halkımız tarafından ilgi merkezi olmuş. Cumartesi günü giderseniz, Ürgüp'ün pazarına uğrayın, her şey öyle taze ve renkli ki! Bizim gözümüz döndü resmen, hala aklım kurutulup ipe dizilmiş bamyalarda kaldı, keşke alsaydım!<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU580YyadxZdvE0G4G9JY8cOJ2LCEUSgZVfW09iMOXmgqiXYjPY9NnK5Z_j5qCW4AnRrnJfyG-UgQGOH5Bqt5iQOa9fo5pcLzO9yyOmlzRWXsC7EAXIXgeGVVinUclhADQHQyQjrvBxg/s1600/kapadokya+%252815%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU580YyadxZdvE0G4G9JY8cOJ2LCEUSgZVfW09iMOXmgqiXYjPY9NnK5Z_j5qCW4AnRrnJfyG-UgQGOH5Bqt5iQOa9fo5pcLzO9yyOmlzRWXsC7EAXIXgeGVVinUclhADQHQyQjrvBxg/s400/kapadokya+%252815%2529.jpg" width="298" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mehmet, Zelve'de en tepelerde...</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Ürgüp'ün taş mimarisi gerçekten harika ama girişindeki "Üç güzeller" diye adlandırılan Peri bacaları da gerçekten görülmeye değer. Bir sonraki istikametimiz Zelve! Zelve de, bir açık hava müzesi. Kızıllığı, tünelleri ve kiliseleriyle fantastik bir yer. Hristiyan inancının yaşandığı, manastır eğitiminin görüldüğü vadide Üzümlü, Balıklı ve Geyikli kiliseleri mevcut. Güvercinlikler harika! Heyelan tehlikesinden dolayı bazı yerlere çıkamıyorsunuz, işte doğa yapıyor, doğa yıkıyor adeta...<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM-eegnPMeKDTofg-bhyld0InC4yAP8mfID7z8mBCGN4GglIASvX2XEXddBmz9l0L_kN6_4KUEVivz_mczgV4HdwuRLX3QKK2wah4CcTPX5WonVFsrv0uo3imr0MBSERcGRHkwjy8Itg/s1600/kapadokya+%252814%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiM-eegnPMeKDTofg-bhyld0InC4yAP8mfID7z8mBCGN4GglIASvX2XEXddBmz9l0L_kN6_4KUEVivz_mczgV4HdwuRLX3QKK2wah4CcTPX5WonVFsrv0uo3imr0MBSERcGRHkwjy8Itg/s400/kapadokya+%252814%2529.jpg" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Güvercinliklere bakın hele!</td></tr>
</tbody></table>
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsANn5UXZRIz7A0ZVM1w1qzcRwqVUX-jfyHdx7hbzJRkJm24dDLeiqkcu9jY9-ozpqkyR5PCq5s7hrHrut5pJts6u19F7odjWPyamor-krUVI9eriplI2bhY6bW3JZ4mt0uYJmVWRy9A/s1600/kapadokya+%252816%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="298" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsANn5UXZRIz7A0ZVM1w1qzcRwqVUX-jfyHdx7hbzJRkJm24dDLeiqkcu9jY9-ozpqkyR5PCq5s7hrHrut5pJts6u19F7odjWPyamor-krUVI9eriplI2bhY6bW3JZ4mt0uYJmVWRy9A/s400/kapadokya+%252816%2529.jpg" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Krema mübarek...</td></tr>
</tbody></table>
<br />
Zelve'nin 1 km. ötesinde yer alan Paşabağı'na bağlar arasından yürüyerek gitmek en keyiflisi. Bağlar bitince, önünüze ihtişahımıyla peri bacaları çıkıyor. Oluşumlar diğerlerinden biraz daha farklı ve heybetli. Keşişler mekanıymış burası, hayali bir yer!<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghNW-fNDQUaPjRNttoJpEE-PGg19BpBowGAOdlvAQgudQ6YTL2EoYbwmcQxQjXNjpzsNKt9pTzhQbEe_B4Lr0BkPMxbthke9wgRcXCXy9XowxOmYxh9OryshxvZMtcjrbofpC8oVQ6Nw/s1600/kapadokya+%25284%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghNW-fNDQUaPjRNttoJpEE-PGg19BpBowGAOdlvAQgudQ6YTL2EoYbwmcQxQjXNjpzsNKt9pTzhQbEe_B4Lr0BkPMxbthke9wgRcXCXy9XowxOmYxh9OryshxvZMtcjrbofpC8oVQ6Nw/s320/kapadokya+%25284%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Otelde tanıştığımız Malezyalı amcadan <br />
öğrendiğim Tai-Chi hareketlerini icra ederken...</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhc1Ab4WVOdBfhiVvUDfEyUTZr1kLUogkVpPJnfwIgN4fmGHQ3IXcE-XPW0J8pAuIf7bBe9SnlEYBjbfVJTsjSVj_ZkJDTB9GWbu2HS3jer6TtvkaKaFhDHYMJvjXPFl0drq-qhpvP6qw/s1600/kapadokya+%252812%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhc1Ab4WVOdBfhiVvUDfEyUTZr1kLUogkVpPJnfwIgN4fmGHQ3IXcE-XPW0J8pAuIf7bBe9SnlEYBjbfVJTsjSVj_ZkJDTB9GWbu2HS3jer6TtvkaKaFhDHYMJvjXPFl0drq-qhpvP6qw/s320/kapadokya+%252812%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Güneş oralarda bir başka batıyor...</td></tr>
</tbody></table>
<b><u>3. Gün</u></b><br />
<br />
Araba kiralamak yerine (astarı yüzünden pahalı oluyordu) Ihlara Vadisi ve Derinkuyu'ya yerel bir turla gittik.<br />
Derinkuyu'ya, bu bölgeye ilk geldiğim 10'lu yaşlarımda da bayılmıştım. Arkeoloji sevdam o yaşlarda da vardı, sanırım. Derinkuyu, bildiğiniz gibi bir yeraltı şehri, tarihi Tunç Çağı'na MÖ. 3000'lere kadar eskilere dayanıyor. Gidenler bilir, biraz da gezmesi, inmesi, soluk alması meşakkatli bir yer. Baktım da çenem düşmüş, epey yazmışım, bundan sonrasını hızlıca geçiyorum, zaten fotoğraflar, kelimelerden öte anlatıyor yaşadıklarımı.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAIJEuwkqhrOs27wbTpsTUaDM9uXnRa7KKuttJmVO1hVs9_qMZM3ZFICRhJ4LgEJK65Mifftop5VLAy-gdNKNLO0ZIi645v9fCasKJIJRBpXIAy6IqcB0DYCX5QyWGI06JyN39WDfvag/s1600/kapadokya+%25286%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAIJEuwkqhrOs27wbTpsTUaDM9uXnRa7KKuttJmVO1hVs9_qMZM3ZFICRhJ4LgEJK65Mifftop5VLAy-gdNKNLO0ZIi645v9fCasKJIJRBpXIAy6IqcB0DYCX5QyWGI06JyN39WDfvag/s320/kapadokya+%25286%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Ihlara Vadisi</td></tr>
</tbody></table>
Derinkuyu'dan sonra durağımız Ihlara Vadisi'ydi. Göreme nasıl Erciyes volkanından püsküren lavların akarsu ve rüzgar aşındırması sonucunda oluşmuşsa Ihlara'da Hasandağı lavlarından bu şekle bürünmüş. Aslında vadi 14 - 15 km. ama biz yaklaşık 4 km. yürüdük, bize yetmedi elbette ama grup - tur işleri işte böyle. Ondan hiç sevmiyorum topluca yapılan böyle etkinlikleri ama şartlar ne yaparsınız. Yıllar önce gittiğimdeki keyfi vermedi bana Ihlara Vadisi, Melendiz Çayı akıyordu akmasına ama fazla mı kalabalıktı bilmiyorum, orada mutlu olamadım işte.<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhELc-T1kzW7D1mrYrbpr0uEPpj4eEl5wNigJ5tTLLknhauWB_7e0qM8Hopzsv5tDq-JEwCt-fLll5sbXaZCMipPEoxHAx6nLrantUuNqRInfNvERfBX8xqalv1myo6qbNzC9hcXqcaw/s1600/kapadokya+%25282%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjhELc-T1kzW7D1mrYrbpr0uEPpj4eEl5wNigJ5tTLLknhauWB_7e0qM8Hopzsv5tDq-JEwCt-fLll5sbXaZCMipPEoxHAx6nLrantUuNqRInfNvERfBX8xqalv1myo6qbNzC9hcXqcaw/s320/kapadokya+%25282%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Selime, Kale Manastırı Kilisesi</td></tr>
</tbody></table>
Yürüyüşün ardından araca binip, vadinin aslında bitiş noktası olan Selime'ye gittik. Burada da peri bacaları kollarını açmış bizi bekliyordu. Buradaki Kale Manastırı Kilisesi işçilik bakımından muhteşemdi, fotoğrafında da görüldüğü gibi şimdilerde varolmayan estetik duygusu o zamanlar nasıl üstündü. Selime'den sonra araca binip Güvercinlik Vadisi'ne doğru yol aldık. Vadi tepesinde herkes gibi biz de araçtan indik ama araca binmedik. Vadiyi yukarıdan izlerken, üçümüz de karar verip vadiye inmeye karar verdik. Ne de iyi ettik!<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjX6pG2oEUm2aNLkHVQF5_WhcVP3-LukgKgvNFZg5mliHkIZ5PdHYduck-OegBk7L5gxnUhe9QH2-PYkCg_mtNkVq-KLcPBFm00rz1pLEYMsrJsi_K01jX2smORf4s0uddoZrHkdFFOWQ/s1600/kapadokya+%25289%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjX6pG2oEUm2aNLkHVQF5_WhcVP3-LukgKgvNFZg5mliHkIZ5PdHYduck-OegBk7L5gxnUhe9QH2-PYkCg_mtNkVq-KLcPBFm00rz1pLEYMsrJsi_K01jX2smORf4s0uddoZrHkdFFOWQ/s320/kapadokya+%25289%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Onlarsız gezi düşünülebilir mi?</td></tr>
</tbody></table>
Vadi ismini, vadi içerisinde bolca görünen güvercinliklerden alıyor, kuşevlerinin buradaki şekli kısacası. Küçük küçük nişler oyulmuş dış yüzeylere, hatta bazılarını da boyanmış, resimlenmiş. Bizim vadi yürüyüşümüz yaklaşık 5 km idi, Uçhisar merkezden de iniş varmış ama biz erken davrandık. Yemyeşil bir vadi, üzüm, elma, ayva, alıç, böğürtlen, erik, çilek, biber hatta ahududu bile bulduk. Göreme'ye kadar uzanan vadiyi, bitirmeye yakın güneşi batırdık. Muhteşem bir manzaraya uzaktaki Erciyes'e bakakaldık. Arada sarp geçitler olsa da korkusuzca yol aldık. Grubumuzun en amatörü bile bu başarısıyla bizleri hayrete düşürdü. Tam korkusuzca demişken aslında yoldan değil de karanlık vadide garip sesler çıkaran ve bizim selamımızı dahi almayan yabancıdan biraz ürktük, Puhu Puhu sesleri arasında başka diyarlara kendisi bağırırken biz de az önce <a href="http://www.imdb.com/title/tt0230600/" target="_blank">Others</a> filminden bahsediyorduk. Kırklara karışmış abinin ardından ben Kwai Köprüsü filminin bildiğiniz müziğini ıslıkla icra ederken, önümde yürüyen Arzu'nun bana korkuyla bakan gözlerini gördüm. Saçlarım iki örgü ıslık çalıyorum ve önümüzden (karanlık içinden) sesler de bana eşlik ediyor, adeta kanon yapıyoruz. Seslere yaklaştığımızda Others filmden fırlamış gibi 2 kız çocuğu ve bir anne karşımıza çıktı ki, ödümüz karıştı resmen! Neyse bize yarı İngilizce, yarı Fransızca, yolda İspanyol birini görüp görmediğimizi sordular, kimmiş dersiniz? Kırklara karışmış puhu puhu diye bağıran abi!<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCMBP_C4TAMlMTIPlHCWBXIhgestS_Kexe5W7ILLkkpP-bcH-HOjV-B2V12ZKG2W1LNA5Ba5VYuWjWQWGqpZVifKAKdYIfdPzVhnYuaV0NpLHcI77plJ2x8OTlS8lZR7csgJJQho_PLQ/s1600/kapadokya+%252813%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCMBP_C4TAMlMTIPlHCWBXIhgestS_Kexe5W7ILLkkpP-bcH-HOjV-B2V12ZKG2W1LNA5Ba5VYuWjWQWGqpZVifKAKdYIfdPzVhnYuaV0NpLHcI77plJ2x8OTlS8lZR7csgJJQho_PLQ/s320/kapadokya+%252813%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<b><u>4. Gün</u></b><br />
<br />
Son gün... Yarım gün vaktimiz olduğundan Love Valley - Aşk Vadisi diye isim takılmış aslında ismi Bağlıdere olan mevkiye yürüdük. Aslında Bağlıdere olan burasının adı eskiden de Ballıdere imiş. Ballar bitmiş ama arılar hiç gitmemiş hatta bize de yol boyu iyi musallat oldular. Biraz zorlu bir inişe sahip olsa da vadinin geneli yürüyüş için kolay bir rota. Bol bol meyve ağaçları var, ilk etap beyaz vadi ikinci etapta farklı görünümleriyle dikkat çeken peri bacaları. Niye bu oluşumlara bakıp Aşk Vadisi demişler, siz fotoğrafa bakıp görün ;)<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRJuzh9FjCqXmlgFNpfBzatjF6C0uXETRquBiuTgnHoEkTSDPZRA1RM0AXxS5YWOBLPLRRH5HzWUez73gxmDkZnG3l2yLCqYAAIu2ndfF5P77sA3Ghj75ew7qbuZGf5fj0ZJ894jifpg/s1600/kapadokya+%252810%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRJuzh9FjCqXmlgFNpfBzatjF6C0uXETRquBiuTgnHoEkTSDPZRA1RM0AXxS5YWOBLPLRRH5HzWUez73gxmDkZnG3l2yLCqYAAIu2ndfF5P77sA3Ghj75ew7qbuZGf5fj0ZJ894jifpg/s320/kapadokya+%252810%2529.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Aşk Vadisi!</td></tr>
</tbody></table>
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZbBFs7WrIVKoGlaIqzjt8nn-Gr_fkmFdtX1rY4K83fObGVzai1xFxMyp7sObJgXcL4IkkZS2N-sur4ya-h9JuRqCvvdj1XfEjeDINT5QLQXY-cymj8bNOwDPACMwDKIkUgMKGbw6Z1Q/s1600/kapadokya+%252811%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZbBFs7WrIVKoGlaIqzjt8nn-Gr_fkmFdtX1rY4K83fObGVzai1xFxMyp7sObJgXcL4IkkZS2N-sur4ya-h9JuRqCvvdj1XfEjeDINT5QLQXY-cymj8bNOwDPACMwDKIkUgMKGbw6Z1Q/s320/kapadokya+%252811%2529.jpg" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Mehmet, yine tepelerde ve evet <br />
o aşağıdaki ufaklık benden başkası değil!</td></tr>
</tbody></table>
Bir gezimiz de böyle biterken, oralara giderseniz vadilerde yürümenizi tekrar ve tekrar öneririm. Bozkırın havası, tüflerin büyüsüyle şimdiden iyi yolculuklar.<br />
<br />
ArMeBu'nun iki değerli üyesi Arzu ve Mehmet'e yol arkadaşlıkları için teşekkür etmeden bu yazı bitirilemezdi. Canım arkadaşlarıma her şey için çok çok teşekkür ederim. İlklerin yaşandığı bu yolculuğumuzun bize yeni yeni yollar açmasını, daha uzun yollarımızın başlangıcı olmasını ümit ederken, herkese renkli rüyalar dilerim...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUri6HlgpqgnW3yz81s8G5km8_Q_YzYWcsBCN7kioIwDgBxY6QQVaMnzELkelNCRQ8rY46PFv4yXzB__Mz1Opra1qnITJqO-ljgrT5HYfXs1PJK7-HwVaRBJhABoxDP79dZgrSA6usBg/s1600/kapadokya.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUri6HlgpqgnW3yz81s8G5km8_Q_YzYWcsBCN7kioIwDgBxY6QQVaMnzELkelNCRQ8rY46PFv4yXzB__Mz1Opra1qnITJqO-ljgrT5HYfXs1PJK7-HwVaRBJhABoxDP79dZgrSA6usBg/s320/kapadokya.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<u><br /></u>
<u>Notlar:</u><br />
<br />
Nerede kalındı: <a href="http://www.guvencavehotel.com/en/index.html" target="_blank">Güven Cave Hotel</a>, temiz, uygun, işletenler gayet sıcak ve yardımsever (rotalarımızda çok yardımları oldu) Göreme'nin ortasında, terasında sabah kahvenizle balonları izleyebilir, akşam biranızla gün batımı kızıllığında mest olabilirsiniz, tavsiye edilir.<br />
<br />
Mydonose Cafe & Bistro, Göreme'nin en özenli mekanı, fiyat, kalite, müzikler harika, Göreme gecelerinin kaçış noktası diyebilirim.<br />
<br />
Biz balona binemedik ama aklım kalmadı değil. Fiyatlar, 100 - 150 Euro. <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitwcEguplD1OJkSUx7fAQ-CS5_-eMh86N5QSBaDWvazHJCKnPs79-LhVGjQZuTtJN_032RHi0rCETeIDDiBME017ZpvVSHA8rz1VJpMtQeF7dmBOaauJEM7VXMQQgZzkyYiozHmQcqWQ/s1600/kapadokya+%252823%2529.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitwcEguplD1OJkSUx7fAQ-CS5_-eMh86N5QSBaDWvazHJCKnPs79-LhVGjQZuTtJN_032RHi0rCETeIDDiBME017ZpvVSHA8rz1VJpMtQeF7dmBOaauJEM7VXMQQgZzkyYiozHmQcqWQ/s320/kapadokya+%252823%2529.JPG" width="320" /></a></div>
<br />
<br />euphrateshttp://www.blogger.com/profile/05002384003245483715noreply@blogger.com2