Kartepe Semalarındaki Yollar Seni Sorar

Bu sefer, bu yürüyüşün öyküsü fotoğraflarla olsun istedim. Canoncan evde miskinlik yaptığından, iPhone imdada yetişti ve aşağıdaki kareler çıktı. Öykü yok dediysek, fotoğraf altı yazısı da yok demedik, buyrun karlar altına...
Huzur mu dediniz?

Herşeye rağmen, dimdik ayakta olmanın fotoğrafıdır.

Koca bir ağacın küçük bir parçası olmak..

Her tünelden elbette bir çıkış vardır.
Yaprağın düşüşü!
Mutlak yalnızlık bilinci...
Her köy bizimdir: Orada, burada, şurada...


Ve o köylerde muhtarlar vardır. :)

Bir spiraldir yaşam...
Bir fotoğrafım olsun yollarda dedim, kadim bir ağaçla...
Son çırpınış...
Bu ayakların dili olsa, ne öyküler anlatır. :)
Kartepe'ye çıkınca kayan insanlar gördük sanki...
Trekking öncesi şekerli dostlarımın tozluk giyme telaşesinde, günün en komedi 2.fotoğrafı. En birinci fotoğrafı buraya koymam benim için pek iyi olmaz. :)

4 yorum :

zero dedi ki...

Dibim düştü. Hem de nasıl düştü. Çok yakın arkadaşlarımdan biri geçen yıl Kartepe'de benzer bir yürüyüşe katılmıştı. Ondan hikayesini o kadar dinledim ki... Tırmana tırmana karlar altında yürümek ve zirveye çıktığında sadece o soğuğa ve kara rağmen t-shirt'le kalmak... Muhteşem bir şey bu:) Yaşadığımızı hissettiğimiz anların doğayla bütünleştiğimiz zamanlar olduğuna inanıyorum ben. Resimler de bunu söylüyor zaten. Ve hatta çağırıyor, hem de bağıra bağıra...

euphrates dedi ki...

Peki, bu çağrıya kulak vermek istemez misin? :)

zero dedi ki...

İstemez olur muyum canım benim. Emin ol, ilk fırsatta... Her türlü teklife de açığım bu arada :)))))

euphrates dedi ki...

Harika, Facebook'dan iletişiriz biz o zaman.