Sabahlar hep böyle olsa, böyle umut dolu haberler alsam. Bir dostum, geçenlerde Sarıyer sahilinde bir martıyla karşılaşmış; kanadı kırık ve yaralı. Dostum, eşi ve etraftan koşan bir gençle veterinere götürmüşler. Veteriner yardımcı olamamış ama bir başka veteriner hekim arkadaşları Avcılar'a İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ne yönlendirmiş. Dostum almış martıyı götürmüş. Şöyle diyor anlatırken:
"Küçük bir oda büyüklüğünde kafeslerde (veya kafes şeklinde odalarda diyelim) değişik değişik kuşlar. Bir odada kocaman baykuşlar, başka birinde kartallar, atmacalar, başka birinde kocaman bir pelikan, bir başkasında leylekler, bir diğerinde yaralı-uçamayan martılar. Hepsine baktık, hepsini sevmek istedik ama mümkün değil, hepsi yırtıcı kuş nihayetinde. Bıraktık bizim martıyı. İyileşmeyecekse de, hiç olmazsa acı çekmeden uyuturlar diye düşünmüştük, uçamayacak olsa bile türdeşleriyle birlikte beslenerek yaşayacak en azından. Hatta daha sonra konuştuk, daha iyi duruma geliyormuş, uçabilme ihtimali bile varmış."
Çok şanlıyım ki böyle dostlarım var!
Martı kardeş, umarım uçarsın. Tüm kanatlı uygarlıklara selam olsun.
İstanbul Gezi Sitesi » martı » Martı Kardeş'in Hikayesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum :
Yorum Gönder